top of page

Dört Adımda Sağlık Çözümü

ree

ABD sağlık sisteminin bir keşmekeş olduğu doğrudur, ancak bu, piyasanın değil, hükümetin başarısızlığını göstermektedir. Sorunu çözmek için, kendi çıkarlarına hizmet eden politikacıların inanmamızı istedikleri gibi, farklı veya daha fazla hükümet düzenlemesi ve bürokrasisi değil, mevcut tüm hükümet kontrollerinin ortadan kaldırılması gerekmektedir.


Sağlık reformu konusunda ciddileşmenin zamanı geldi. Vergi indirimleri, sağlık harcaması çekleri ve özelleştirme, sistemin adem-i merkezîleştirilmesi ve iş dünyasından gereksiz yüklerin kaldırılması için uzun bir yol kat edecektir. Ancak dört ek adım daha atılmalıdır:


Sadece bu dört adım, sert olmasına rağmen, tıbbî tedarikte tamamen serbest bir piyasayı yeniden tesis edecektir. Benimsenene kadar sektörün ve biz tüketicilerin ciddi sorunları olacaktır.


  1. Tıp fakülteleri, hastaneler, eczaneler, hekimler ve diğer sağlık personeli için her türlü faaliyet izni ve ruhsatlandırma şartları kaldırılmalıdır. Arzları neredeyse anında artacak, fiyatlar düşecek ve piyasada daha çeşitli sağlık hizmetleri ortaya çıkacaktır.


    Rekabet hâlindeki gönüllü akreditasyon kuruluşları, şayet sağlık hizmeti sağlayıcıları bu akreditasyonun kendi itibarlarını artıracağına, tüketiciler ve müşterilerinin itibara önem verdiğine ve bunun için ödeme yapmaya istekli olduklarına inanırlarsa, devletin şart koştuğu lisanslama/ruhsatlandırma işleminin yerini alacaklardır.


    Tüketiciler ve müşteriler artık sağlık hizmetlerinin “ulusal standardı” diye bir şey olduğuna inandırılarak aldatılmayacakları için, daha iyi seçenekleri arama maliyetlerini artıracak ve daha dikkatli muhakemeye dayanan sağlık hizmeti seçimleri yapacaklardır.


  2. Eczacılık ürünlerinin ve tıbbi cihazların üretimi ve satışı ile ilgili tüm devlet kısıtlamaları ortadan kaldırılmalıdır. Bu, şu anda inovasyonu engelleyen ve maliyetleri artıran Birleşik Devletler Gıda ve İlaç İdaresi(FDA)’nin daha fazla var olmaması gerektiği anlamına geliyor.


    Maliyetler ve fiyatlar düşecek ve daha geniş çeşitlilikte daha iyi ürünler pazara daha erken ulaşacaktır. Piyasa, tüketicileri hükümetin risk değerlendirmesi yerine kendi risk değerlendirmelerine göre hareket etmeye zorlayacaktır. Rekabet hâlindeki ilaç ve cihaz üreticileri ve satıcıları, müşterileri çekmek kadar ürün sorumluluğu davalarına karşı da korunmak için giderek daha iyi ürün tanım ve açıklamaları ile garantiler sağlayacaktır.


  3. Sağlık sigortası sektörü üzerindeki devlet denetlemeleri ve kısıtlamaları kaldırılmalıdır. Özel teşebbüs, sigortalının, sonuçları üzerinde kontrol sahibi olmadığı olaylara karşı sigorta hizmeti sunabilir. Örneğin, intihara veya iflasa karşı kişi kendini sigortalayamaz, çünkü bu olayları meydana getirmek kendi elindedir.


    Bir kişinin sağlığı veya sağlığının eksikliği, giderek artan şekilde kendi kontrolünde olduğundan, sağlık risklerinin hepsi olmasa da çoğu aslında sigortalanamaz. Bir bireyin sistematik olarak tesir edebileceği risklere karşı “sigorta”, o kişinin kendi sorumluluğundadır.


    Ayrıca tüm sigortalar, bireysel risklerin bir havuzda toplanmasını içerir. Bu, sigortacıların, bazılarına daha fazla, bazılarına daha az ödeme yaptığı anlamına gelmektedir. Ancak “kazananlar” ve “kaybedenler”in kim olacağını önceden ve kesin olarak kimse bilemez. “Kazananlar” ve “kaybedenler” rastgele dağıtılır ve sonuçta ortaya çıkan gelir yeniden dağılımı sistematik değildir. “Kazananlar” veya “kaybedenler” sistematik olarak tahmin edilebilseydi, “kaybedenler” risklerini “kazananlar” ile değil, diğer “kaybedenler” ile birleştirmek isterler, çünkü bu onların sigorta maliyetlerini düşürür. Şahsi kaza risklerimi, örneğin profesyonel futbolcuların riskleri ile birleştirmek istemem, ancak yalnızca benimkine benzer koşullarda ve daha düşük maliyetlerde olan kişilerle bir havuzda toplamak isterim.


    Sağlık sigortacılarının reddetme - herhangi bir bireysel riski sigortalanamaz olarak hariç tutma - hakkı üzerindeki yasal kısıtlamalar nedeniyle, mevcut sağlık sigortası sistemi yalnızca kısmen sigortayla ilgilidir. Sektör, farklı grupların riskleri arasında serbestçe ayrım yapamaz.


    Sonuç olarak, sağlık sigortacıları, gerçek sigorta risklerinin yanı sıra çok sayıda sigortasız riski kapsar ve bunları bir havuzda toplar. Önemli ölçüde farklı sigorta riskleri oluşturan çeşitli insan grupları arasında ayrım yapmazlar. Buna mukabil, günümüzün sağlık sektöründe, sorumlu bireyler ve düşük risk grupları pahasına sorumsuz aktörlere ve yüksek risk gruplarına fayda sağlayan, geliri yeniden bölüştüren bir plan işlemektedir. Buna bağlı olarak, sağlık sektöründe fiyatlar yükselir ve devamlı şişer.


    Sektörü regülasyonlardan arındırmak, onu kısıtsız sözleşme özgürlüğüne geri kavuşturmak, yani bir sağlık sigortacısının herhangi bir sözleşme teklif etmesine izin vermek, herhangi bir riski dahil etmesini veya hariç tutmasını ve herhangi bir birey grubu arasında ayrım gözetip tercihte bulunmasını mümkün kılmak anlamına gelmektedir. Sigortalanamayan riskler sigorta kapsamını ve teminatı kaybedecek, kalan teminat için sigorta poliçelerinin çeşitliliği artacak ve fiyat farklılıkları gerçek sigorta risklerini yansıtacaktır. Ortalama olarak, fiyatlar büyük ölçüde düşecektir. Ve reform, sağlık hizmetlerinde bireysel sorumluluğu geri getirecektir.


  4. Hasta veya sağlıksızlara yönelik tüm sübvansiyonlar ortadan kaldırılmalıdır. Sübvansiyonlar, sübvanse edilenlerin artmasına sebep olur. Hastalar ve rahatsızlar için sübvansiyonlar dikkatsizliği, muhtaçlığı ve bağımlılığı teşvik eder. Bu tür sübvansiyonları kaldırırsak, sağlıklı yaşama ve yaşamak için çalışma isteğimizi güçlendirmiş oluruz. Bu, ilk iş olarak Medicare ve Medicaid’in kaldırılması anlamına gelmektedir.


Hans-Hermann Hoppe 2 Eylül 1949’da Batı Almanya’nın Peine kentinde doğmuş, Saarbrücken’deki Saarlandes Üniversitesi’nde, Frankfurt am Main’daki Goethe Üniversitesi’nde ve Ann Arbor’daki Michigan Üniversitesi’nde Felsefe, Sosyoloji, Tarih ve Ekonomi alanlarında eğitim görmüştür. 1974’te Felsefe alanında doktorasını ve 1981’de Sosyoloji ve Ekonomi alanlarında Habilitasyon’unu Frankfurt am Main’daki Goethe Üniversitesi’nden almıştır. Çeşitli Alman üniversitelerinin yanı sıra Bologna, İtalya’daki Johns Hopkins Üniversitesi Bologna İleri Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde ders vermiştir. 1986 yılında Murray Rothbard’ın yanında çalışmak üzere Almanya’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne göç edip Rothbard’ın Ocak 1995’teki vefatına kadar yakın çalışma arkadaşı olarak kalmıştır. Avusturya Okulu’na mensup bir ekonomist ve liberteryen/anarko-kapitalist bir filozof olan Profesör Hans-Hermann Hoppe, Las Vegas Nevada Üniversitesi’nde (UNLV) Emeritus Ekonomi Profesörlüğü’nün ardından Alabama’nın Auburn kentinde bulunan Mises Enstitüsü’nde Seçkin Kıdemli Öğretim Üyeliği, Property and Freedom Society’nin (Mülkiyet ve Özgürlük Cemiyeti) kuruculuğu ve başkanlığı, 2005 ve 2009 yılları arasında The Journal of Libertarian Studies’in (Liberteryen Çalışmalar Dergisi) baş editörlüğü ve Royal Horticultural Society’nin (Kraliyet Hortikültür Cemiyeti) ömür boyu üyeliği gibi onur ve unvanlara sahiptir. Profesör Hoppe, ekonomist Dr. A. Gülçin İmre Hoppe ile evlidir ve eşiyle birlikte İstanbul’da ikamet etmektedir. Felsefe, ekonomi, tarih, politika ve sosyal bilimler üzerine hem Alman hem de İngiliz dillerinde sayısız makale ve kitabın yazarı olan Profesör Hoppe ile irtibata geçmek için HansHoppe.com’u ziyaret edebilir veya direkt e-posta adresine yazabilirsiniz.
Çevirmenler: Zorbey Uyanık & Fırat Kaan Aşkın Bu yazı Mises.org sitesinin “A Four-Step Healthcare Solution” adlı yazısının çevirisidir.

Yorumlar


Yazı: Blog2 Post
bottom of page