top of page

Çin Modeli Sürdürülebilir Değildir I Doug French

03/10/2011 - Doug French

Avrupa'daki politikacılar, durmaksızın nasıl kendi finansal krizlerinin atlatacaklarını, “kontrol altına alınmış” Yunanistan ve PİİGS’ler kemer sıkma programlarını nasıl geçireceklerini ve politikacılar hala yeniden seçileceklerini düşünürken bazıları, Euro Bölgesinin sorunun çözülmesi için belki de Çin’in adım atması gerektiğini söylüyor.


Son yıllarda çok sayıda yatırım uzmanları Çin’i yeni bir finansal güç olarak lanse etti, aynı zamanda Çin mevcut Amerikalı siyasetçiler için bir kum torbası görevi görüyor. Senatör Charles Schumer, Çinlilerin Yuanı manipüle ederek Amerika'da milyonların işini kaybetmesine neden olduğunu iddia ediyor. Schumer:

“Çin’i kendi parasını yeniden değerlendirmeye zorlamak, Amerikan işlerini korumak için herhangi bir teşvik programından daha büyük bir adımdır” ve “Bu Çin’e saldırmak için değil ama Amerika’yı korumakla ilgilidir.”

Donald Trump, Wolf Blitzer’in CNN programında şunları söyledi:

“Çinliler paralarını manipüle ediyor. Fikri mülkiyet hakları ve diğer şeyler orada yok sayılıyor. Fifth Avenue’de hep satıldığını gördüğünüz şeyleri yapıyorlar. Biliyorsunuz, Chanel ya da hangi markaysa çeşit çeşit kopyalıyorlar ve sadece reklamları satıyorlar. O kadar çok ki rahatsız edici. Kastettiğim bu ülke OPEC’ten daha önce kimsenin yapmadığı gibi bizi soyuyor.”

Peki Çin, herkesin düşündüğü kapitalist güç mü? Bu Çin dünyayı ele geçiriyor konuşmaları insanı, ÇKP’nin Politik Büro üyelerinin daha iyi bir Misesçi kapitalist fare tuzağı uygulayacak kadar Human Action üzerine düşünüp düşünmediğini merak ettiriyor.


Lakin Carl E. Walter ve Fraser Howie, Red Capitalism: The Fragile Financial Foundation of China's Extraordinary Rise adlı kitaplarında Çin'in ekonomik büyümesinin güvenilmez finansal sistemlerde patladığını belirtiyor. Ülkenin merkezi planlamacıları 1.3 milyar insandan çoğunun istihdam edilmesi için ellerinden geleni yapıyor. Kullanılmayan şehirlerin ve onlarca büyük çaplı altyapı çalışmalarının inşa edilirken göz kamaştırıcı “resmi” GSYH verilerini yayınlıyorlar. Tüm bunlar, Çin'in dünyanın sunduğu her varil petrolü, her bir metrekareyi ve uranyumu kullanacağına inanan bazı gözlemcilere sahip.


Her şeye rağmen, Red Capitalism kitabını okumak tüm Çin ekonomisinin hala çökmediğini merak ettiriyor. Çinliler hisse senedi piyasalarını ve borç piyasalarını, emeklilik fonlarını, ev kredilerini ve kredi kartlarını geliştirdiler. Uzaktan bakıldığında bir nevi kapitalizm gibi görünüyor, yatırımcılara rahatlık sağlıyor. Fakat kitabın gösterdiği bir şey var:

“Yatırımcılar; Çin açıkça Sovyetlerden ilham alınmış bir finansal sisteme güvenseydi, Çin’in diğer yüzü bu şekilde olsa da, bu şekilde hissetmezlerdi. ”

Red Capitalism oldukça sade yazılsa da okuyucunun kafasını karıştıracak kadar Çin finansal sistemindeki çokça devlet yapılarını oluşturan birimlerin kısaltmaları ile doludur. Örnek bir cümle olarak:

2005 yılında Huijin, devletin çıkarına uygun olarak hakim ortak oldu ve CCB ve BOC'nin ve MOF ile birlikte ICBC, CDB, ABC ve bir dizi başka finans kuruluşunun yönetim kurullarında çoğunluk temsilinden yararlandı.

Anladınız mı? Devlet sektörüne ve devletin dostlarına kredi vermek için yaratılan alfabetik varlık çorbasını takip etmenin sonucu, krediler kötüye gittiğinde, ki bu olağanüstü bir yüzde, o zaman borçların taşınacağı yeni varlıklar yaratılır: iyi bankalardan kötü bankalara ve daha kötü bankalara.


Kitap, "Çin'in finansal sistemi ve hisse senedi, tahvil ve kredi piyasalarının yalnızca devlet sektörüne hitap ettiği ve bunun içinde 'Ulusal Şampiyonların' Kızılların en kırmızısını temsil ettiği basit bir gerçektir," ve aynı zamanda "Çin bir aile işletmesidir." olduğunu gösteriyor.


Arz ve talebi boşverin; Çin’de, sistem ülkenin politik elitine hizmet eder. Oligopol özel işletmeler olarak görünerek ekonomiyi kontrol ederken, bu işletmeler gerçekte devlet kontrolündedir ve Çin ekonomisin tamamına nüfuz etmiş bir patronaj sistemi altında işlerini yürütürler.


Ulusal şampiyonlar hakkında ayrıca "Şampiyonların aile ortakları ve diğer hizmetliler ülkenin büyük iç pazarlarını yağmalıyor ve büyük karlar biriktiriyor. Ülke çapında tekellerle veya en kötüsü Oligopoller, değişim istemiyor ve yabancı katılımın gerekli olduğuna inanmıyorlar.”


“Çin finansal sistemi basit bir işi yapmak için kurulmuş karmaşık bir yapıdaki “iş” olarak görülebilir.”


Çinli banka mevduat sahipleri, içeridekileri finanse etmek için sermaye sağlıyor. Ancak krediler kötüye gittiğinde ve bankalar iflas ettiğinde, sürekli kurtarmaları sağlamak ÇKP’ye bırakılmaktadır. "Kısacası, Çin'in 2010'daki bankacılık devleri, 10 yıl önce yetersiz sermayeye sahipti, kötü yönetildi ve her anlamda iflas etti."


Çin Maliye Bakanlığı'nın batık kredilere eşit düzeyde garanti vermesiyle, sorunlu krediler iyi bankalardan kötü bankaya itilirken, bankacılık hayatı devam ediyor ve ekonomik mucize canlı kalıyor. Sonuç, temel varlıkların asla tasfiye edilmemesi ve zombi bankaları ve ahbapların önderliğindeki şirketlerin sermayeyi çarçur etmeleri için yerinde bırakılmasıdır.


Geithner, Paulson ve Bernanke, 2008'de Pasifik'in bu tarafında yeni bir şey bulamadılar, ancak Çin'in problem çözme oyun kitabından bir sayfa aldılar - "parayı bir cepten diğerine kaydırmak ve zamanın kendisinin ve zamanla unutan hafızanın geri kalanını halletmesine izin vermek." Avrupalı maliye bakanları şimdi aynı numarayı deniyorlar.


Çin devamlı bir büyüme makinesi gibi dururken, ekonomisi artışlar ve düşüşler yaşadı. Kitap, Amerikalılara çarpıcı biçimde aşina olacakları bir konuda şunları söylüyor:

"Bankalara mevduat yatırmak ya da bono piyasasında oynamak hiç de çabaya değmez; faiz oranları borç verenler değil, devletten borç alanlar lehinde belirlenir, bu yüzden enflasyon oranı üzerinden gerçek bir getiri sağlamazlar”

Ağustos ayında para arzı yüzde 13,5 oranında artarken, çoğu Çinlinin tercih ettiği et olan domuz etinin fiyatı geçen yıla göre yüzde 45'in üzerinde arttı. Çin hükümeti fiyatların yüzde 6,2 arttığını söylerken, tüm gıda fiyatları Ağustos ayında 2010'a göre yüzde 13,4 arttı.


Bu yüzden Çinliler, büyük bir skor umuduyla hisse senedi ve emlak piyasalarında oynuyorlar. Yazarlar, "Çin tarihi ve acı deneyim, hayatın uzun vadeli bir bakış açısına sahip olmak için çok değişken ve belirsiz olduğunu öğretiyor" diye yazıyor. Hans-Hermann Hoppe, zaman tercihlerini artıran şeyin hükümet gücünün -vergilendirme, düzenleme ve enflasyon yoluyla çalmanın- yaygınlığı olduğunu iddia edecektir.


ABD'li yatırımcılar, büyük ve başarılı Çinli şirketlerin hisselerine yığıldılar, ancak yazarlar, "bir yatırımcı PetroChina'ya bakıp nasıl onu ExxonMobil ile karşılaştırabilir, yüzde 85'i devlet tarafından kontrol edilirken ve ÇKP başta kaldığı sürece böyle olacakken”.


Pek çok Amerikalı artık hükümetlerinin ne kadar derinden borç içinde olduğunun farkında. Ve kesinlikle Avrupa'nın sorunları ortada. Ancak Çin'in de borç sorunu var. Kitap, Çin hükümeti tarafından garanti edilen sorunlu krediler de dahil olmak üzere çeşitli türden borç yükümlülüklerininden de bahsediyor. Toplam, uluslararası standardı aşarak GSYİH'nın yaklaşık yüzde 76'sına ulaşıyor ve bu muhtemelen artacak.


Casey Raporu için yazan James Quinn, Çin ekonomisini "iskambil kağıtlarından bir ev" olarak nitelendirdi ve "Fitch ülkenin kredi notunu düşürdü ve Çin bankacılık sisteminin önümüzdeki iki yıl içinde bir kurtarma paketi gerektireceği ihtimalinin %60 olduğu konusunda uyardı" dedi.


Aynı konuda Doug Casey şunları yazdı:

Düşüşe giden sadece Avrupa, ABD ve Japonya değil, aynı zamanda Çin de var. Başka bir deyişle, yaklaşan dünya çapında bir finansal ve ekonomik felakettir. Umalım ki yaklaşan mali/ekonomik çöküşün siyasi, sosyal ve askeri yansımaları çok şiddetli olmasın.

Peki Çinliler Avrupalıları kurtarabilir mi? Pek değil.


Çin'in devasa varlık fonu China Investment Corp.'un başkanı Gao Xiqing:

”öylece gidip birini kurtaramayız. Biz kurtarıcı değiliz. Kendimizi kurtarmalıyız"

dedi.


Ludwig von Mises, "Kendisini 'ekonomi politikası' olarak adlandıran devletin ekonomik hayata müdahalesi, ekonomik hayatı mahvetmekten başka bir şey yapmadı" dedi.


Çin ekonomik mucizesi, Keynesçiliğin daha kırmızı bir versiyonundan başka bir şey değildir. Tüm müdahalecilik gibi, Çin sistemi de sert bir düşüşe mahkumdur.


Yazar - Doug French

Douglas French, Mises Enstitüsü'nün Emeritus Başkanı, Early Speculative Bubbles & Increases in the Money Supply yazarı ve Walk Away: The Rise and Fall of the Home-Ownership Myth yazarıdır. Ekonomi alanında yüksek lisans derecesini UNLV'den aldı ve hem Profesör Murray Rothbard hem de Profesör Hans-Hermann Hoppe'nin yanında çalıştı.


Çevirmen - Mert Halil Bölükbaşı


Bu yazı mises.org sitesinin ''The China Model Is Unsustainable'' adlı yazısının çevirisidir.


Image Source - AzerNews






187 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2 Post
bottom of page