top of page

Hoppe’yı Okuyun, Ardından Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacaktır

10/06/2011 - Stephan Kinsella

Avusturo-liberteryenizm Murray Rothbard ile başlar. Akıl hocası Ludwig von Mises, Avusturya iktisadını sistematik hâle getirmiş ve modern, titiz bir temele oturtmuştur. Rothbard bu Misesyen-praksiyolojik Avusturyacı çerçeveyi geliştirip kendi radikal anarko-kapitalizmiyle bütünleştirerek modern Avusturo-liberteryen düşüncenin üst yapısını oluşturmuştur.


1980'lerden Rothbard'ın 1995'teki zamansız ölümüne kadar Rothbard'ın gözetiminde öğrenim gören ve onunla birlikte çalışan Profesör Hans-Hermann Hoppe, Rothbard'ın en önemli öğrencisiydi. Rothbard'ın ölümünden sonra Hoppe, Journal of Libertarian Studies'in editörü, Review of Austrian Economics'in eş editörü ve ardından Quarterly Journal of Austrian Economics'in eş editörü oldu. Önemli kitapları arasında A Theory of Socialism and Capitalism, The Economics and Ethics of Private Property, Democracy: The God that Failed, ve The Myth of National Defense bulunmaktadır.


Misesyen praksiyolojiyi Rothbardyen kavrayışlarla birleştiren Hoppe, rasyonel düşüncenin muhteşem, bütünlüklü bir yapısını geliştirmiştir. Bu yapı sosyoloji, iktisat, felsefe ve epistemoloji, liberteryenizm ve siyaset felsefesi, ve tarih üzerine çalışmaları içermektedir. Hoppe şu anda dünyanın önde gelen Avusturo-liberteryen sosyal teorisyenidir.


Dolayısıyla, Profesör Hoppe'nın yazılarının dünyanın dört bir yanındaki akademisyenlere onun izinden gitmeleri, bireysel özgürlük ve özgür bir toplum uğruna bilimsel bir temel oluşturmaları için ilham vermesi şaşırtıcı değildir (zira çalışmaları en az 22 dile çevrilmiştir). Hoppe'nın etkisi, 2006 yılında uluslararası Mülkiyet ve Özgürlük Topluluğu'nu (PFS; Property and Freedom Society), artık iyice yozlaşmış olan Mont Pèlerin Topluluğu'na daha radikal bir alternatif olarak kurduğunda daha da artmıştır.


Aşağıdaki video Hoppe'nın fikirlerinin gücünün iyi bir örneğidir. Video, Profesör Hoppe'nın Nisan 2011'de Porto Alegre'deki Mises Institute Brasil'de düzenlenen İkinci Avusturya Okulu Konferansı'nda yaptığı "Devlet mi Özel Hukuk Toplumu mu?" başlıklı konuşmasının kaydıdır.¹ Bu konuşma, Hoppe'nın "özel hukuk toplumu" olarak adlandırdığı şeyin Avusturo-liberteryen savunusunun gerçekten ustaca bir sunumudur. Örneğin, Hoppe burada zekice ve kısa bir şekilde toplumsal düzen sorununa tek bir doğru cevap olduğunu savunmaktadır: Liberteryen-Lockeçu kural (1. Bölümde 7:30'dan itibaren başlamaktadır; ayrıca diğer bölümleri görmek için; 2, 3, 4, 5. bölümler). Hoppe, bedeninize kimin sahip olduğu sorusunun tek cevabının neden siz olduğunuzu açıklıyor - başka kim sahip olabilir ki? Diğer tüm rakip kurallar ya mantıksız, ya çelişkili ya da açıkça adaletsizdir. Üstelik, sahipsiz bir kaynağı sahiplendiğinizde, ona ilk sahip olan kişi olarak sizden başka hiç kimse bu kaynak üzerinde sizden daha fazla hak iddia edemez.



Mises Brezilya'dan Fernando Chiocca bana bu konuşmanın, izleyicilerin ilgisini cezbettiğini ve çok sevdiklerini söyledi, hatta ayakta alkışlandı,


ve özellikle bir tepki oldukça ilginçti. Brezilya'da Avusturya ekolünden sadece birkaç profesörümüz var ve bunlardan biri Hoppe'nın çalışmalarından haberdar değildi. (Kendisine "eski tarz Avusturyacı" derdik, fikirleri modern Mises Enstitüsü web sitesinden önceki dönemlerde şekillenmiş ve esas olarak Hayek'ten etkilenmişti). Hoppe'nın konuşmasından birkaç saniye sonra, kitapçımızda Hoppe'nın satışa sunduğumuz tüm kitaplarını satın aldı, Dr. Hoppe'dan imza istedi, Hoppe'nın ne kadar muhteşem olduğunu tekrarladı ve herkese anında "Hoppeanizm"e geçtiğini ilan etti.

Burada Lew Rockwell'in Hoppe'nin onuruna hazırladığı özel makale derlemesinde (Property, Freedom, and Society: Essays in Honor of Hans-Hermann Hoppe) Hoppe için yazdıklarını hatırlıyorum:


Aynı Hoppean etkisi - bir şeyi anlamanın tamamen yeni bir yolu tarafından baştan aşağı aydınlatılmış olma hissi - yıllar boyunca birçok kez yaşanmıştır. Hoppe etiğe, uluslararası politik iktisada, devletin kökeni teorisine, karşılaştırmalı sistemlere, kültüre ve onun iktisadî ilişkisine, antropolojiye, savaş teorisi ve pratiğine katkılarda bulunmuştur. Herkesin üzerinde düşündüğü ama kimsenin gerçekten anlamadığı bir konuda bile - demokrasi sisteminde - dünyanın işleyişini tamamen yeni bir ışık altında görmenize yardımcı olacak şekilde meseleleri açıklığa kavuşturmuştur. Bu tür bir etkiye sahip olan çok fazla düşünür yoktur. Mises bunlardan biriydi. Rothbard bir diğeridir. Hoppe kesinlikle bu çizgiye uyuyor. O, size, fikirlerin etrafımızdaki dünyayı nasıl anladığımızı şekillendiren gerçek şeyler olduğunu hatırlatan türden bir düşünürdür... Çoğu zaman onun değindiği bir noktayı ilk duyduğunuzda buna karşı çıkarsınız. Amerikan tarihi üzerine düzenlediğimiz bir konferansta konuştuğunu ve ABD Anayasası üzerine bir sunum yaptığını hatırlıyorum. Bir Alman ekonomistin bu konudaki bilgilerimize bir şey katabileceğini düşünemezdiniz. Anayasanın hükümet gücünde muazzam bir artışı temsil ettiğini ve gerçek amacının da bu olduğunu savunmuştu. Bu anayasa, özgürlük bahanesiyle güçlü bir merkezî hükümet yaratıyordu. Bunu yerinde bir örnek olarak kullandı ve daha da ileri giderek tüm anayasaların aynı türden olduğunu savundu. Hükümeti sınırlamak adına - ki bunu yaptıkları iddia edilir - tarih boyunca her zaman seçkinlerin neredeyse anarşi olarak gördükleri durumdan çıkmak için yeniden bir araya geldikleri zamanlarda ortaya çıkarlar. O hâlde Anayasa, iktidar iddiası olarak karşımıza çıkmaktadır. Konuşmasını bitirdiğinde, çıt çıkmıyordu. Kimsenin anında ikna olduğundan emin değildim. Kendimiz hakkında bildiğimizi sandığımız her şeye meydan okumuştu. Alkışlar kibardı ama coşkulu değildi. Yine de söyledikleri akılda kaldı. Sanırım orada bulunan hepimiz zaman içinde bir miktar entelektüel ilerleme kaydettik. Anayasa'dan önce, Rothbard'ın çeşitli şekillerde neredeyse anarşist olarak tanımladığı Konfederasyon Maddeleri vardı. Bu Anayasayı bir araya getiren bu adamlar kimdi? Bunlar savaştan arta kalanlardı: Askerî liderler, maliyeciler ve diğer yetkili kişiler - yani Bağımsızlık Bildirgesi'ni imzalayanlardan çok farklı bir ekip. Anayasa kabul edildiğinde Jefferson ülke dışındaydı. Peki Anayasa'nın etkisi neydi? Hükümeti kısıtlamak mı? Hayır. Tam tersi oldu, tıpkı Hoppe'nın dediği gibi. Yeni ve daha güçlü bir hükümet yarattı ve bu hükümet sadece kendini dizginlemekte başarısız olmakla kalmadı (zaten hangi hükümet bunu yaptı ki?), aynı zamanda büyüdükçe büyüdü ve bugün sahip olduğumuz ucube canavarlığa dönüştü. Bu, tarihin toptan yeniden düşünülmesini gerektirdi, ancak Hoppe'nın herkesi şok eden sözlerinin tam olarak doğru olduğu ortaya çıktı - ve bu, pek çok örnek arasından yalnızca bir tanesidir.

Eğer Mises ve Rothbard'ın fikirleriyle ilgileniyorsanız, Profesör Hoppe'nın çalışmalarını incelemeniz elzemdir. 11 Temmuz 2011'den itibaren, Profesör Hoppe'nın sosyal bilimlere uygulanan pozitivist metodolojiye yönelik dâhiyane eleştirisi, siyaset felsefesine yönelik çığır açan "argümantasyon etiği" adlı praksiyolojik yaklaşımı,² sosyalizm ve kapitalizme yönelik kapsamlı karşılaştırmalı analizi, demokrasiye getirdiği derin eleştiri ve tekel teorisi, kamu malları teorisi, vergilendirme sosyolojisi, güvenliğin özel üretimi, mülkiyetin ve kıtlığın doğası, göç, ekonomik metodoloji ve epistemoloji, parasal kurumların evrimi ve uluslararası ilişkiler üzerindeki etkileri gibi alanlara yaptığı bir dizi farklı bakış açısı ve katkıları da dâhil olmak üzere en önemli fikir ve teorilerini sunmak ve tartışmak için altı haftalık çevrimiçi bir Mises Akademi Kursu vereceğim.


Bu dersi vermeye karar vermemin birkaç nedeni vardı. Birincisi, yukarıda da belirtildiği gibi, Hoppe'nın fikirlerine artan ilgi ve ustaların düşüncelerini yeni yeni özümsemeye başlayan genç ya da yeni Avusturo-liberteryenlerin sayısının artması nedeniyle bu derse ihtiyaç vardı. İkinci olarak, birkaç yıl önce yerel bir hukuk fakültesinde yardımcı hukuk profesörü olarak görev yaptığımda ana akım hukuku öğretmekten hoşlanmamış olsam da, şimdiye kadar verdiğim üç çevrimiçi Mises Academy Kursu'ndan (iki kez Rethinking Intellectual Property ve bir kez Libertarian Legal Theory kurslarından) büyük keyif aldım ve yararlandım. Ve öğrenci geri bildirimlerine göre, öğrenciler genel olarak Mises Akademi formatından ve özel olarak da benim derslerimden keyif aldılar ("Çevrimiçi Mises Akademi Dersi Vermek", "Liberteryen Hukuk Teorisine Giriş" ve "Fikri Mülkiyeti Yeniden Düşünmek" makalelerimde belirttiğim yorumlara bakabilirsiniz).


Üçüncüsü, Hoppe'nın kendisi bir yana, Hoppe'nın çalışmalarına bu genel bakışı sunmak için kendimi benzersiz bir şekilde nitelikli hissettim. 1994'ten beri Profesör Hoppe'nın yakın bir iş arkadaşı ve (gayriresmî) öğrencisiyim - Hoppe'nın editörlüğü altında beş yıl boyunca Journal of Libertarian Studies'in kitap-inceleme editörü olarak görev yaptım, JLS'nin ardılı olan Libertarian Papers'ı kurdum ve editörlüğünü yaptım (Profesör Hoppe da bu derginin yayın kurulunda görev yapmaktadır); ve Guido Hülsmann ile birlikte Hoppe'nın onuruna hazırladığımız Property, Freedom, and Society: Essays in Honor of Hans-Hermann Hoppe adlı makale seçkisinin editörlüğünü yaptım. Ayrıca kendi liberteryen teorileştirme çalışmalarımda Hoppe'nın çalışmalarını temel aldım (örneğin, Against Intellectual Property, "Punishment and Proportionality: Estoppel Approach", "A Libertarian Theory of Contract: Title Transfer, Binding Promises, and Inalienability").


Bu kursu Profesör Hoppe'ya önerdiğimde, mütevazı bir tepki vererek, bu fikri tamamen onayladı. Kendisi, kursun sonuna yakın bir zamanda, gönderilen sorulara yazılı bir yanıt vermeyi de nezaketle teklif etti.


Okuma materyali temel olarak A Theory of Socialism and Capitalism ve The Economics and Ethics of Private Property (her ikisi de ePub ve PDF formatlarında ücretsiz olarak internette bulunmaktadır), Profesör Hoppe'nin seçilmiş diğer birkaç makalesi ve Hoppe'nin düşüncesi üzerine yorum yapan diğer kişilerin makalelerinden örneğin benim "Argumentation Ethics and Liberty: A Concise Guide", "New Rationalist Directions in Libertarian Rights Theory", ve "Defending Argumentation Ethics: Reply to Murphy & Callahan" gibi kitaplara da internet üzerinden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.


Bu eğlenceli ve entelektüel açıdan teşvik edici bir kurs olacak. Dört gözle bekliyorum.


Dipnotlar:

1. Bu konuşmanın metni Mises Daily'de "Devlet ya da Özel Hukuk Toplumu" başlığıyla yayınlanmıştır.

2. "Argümantasyon Etiği ve Özgürlük: Kısa Bir Rehber" başlıklı makaleme bakınız.


 

Norman Stephan Kinsella (LL.M., King’s College London-Londra Üniversitesi; JD, Paul M. Hebert Hukuk Merkezi, LSU; BSEE ve MSEE, LSU) Avusturo-Anarşist Liberteryen Hukuk Teorisi yazarı ve Houston’da kayıtlı patent avukatıdır. Liberteryen hukuk teorisinin çeşitli alanlarında ve fikrî mülkiyet hukuku ile uluslararası hukuk gibi adlî konularda geniş çaplı konuşmalar yapmış, dersler vermiş ve yayınlar hazırlamıştır. Yayınları arasında Law in a Libertarian World: Legal Foundations of a Free Society, Against Intellectual Property (Mises Institute, 2008) ve International Investment, Political Risk, and Dispute Resolution: A Practitioner's Guide (Oxford, 2020) bulunmaktadır. Kendisine Twitter, kişisel websitesi ve e-posta yoluyla ulaşabilirsiniz.

Çevirmen: xxx

Editör: Fırat Kaan Aşkın

Bu yazı Mises.org sitesinin ''Read Hoppe, Then Nothing Is the Same'' adlı yazısının çevirisidir.
296 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Sonuç

Piyasa

Comments


Yazı: Blog2 Post
bottom of page