top of page

Döviz Rezervi ve Rezerv Yönetimi


Son zamanlarda dövizde durdurulamayan yükselişle birlikte Merkez Bankasının bu yükselişe çokça fiyat müdahalesini görmekteyiz. Bu müdahaleler için ülke rezervleri kullanılıyor ancak bunlar geçici çözümlerdir ve sadece rezerv harcaması yapmak piyasayı düzeltmeye yetmez çünkü ekonominin temel sermayesi güvendir. Bu yazıda da Merkez Bankalarının rezerv tutmalarındaki amaç ve nedenlerini inceleyeceğiz.


Dövizle işlem yapan kişi ve kurumlar gelecek zamandaki yükümlülüklerini rahatça karşılayabilmek için bir miktar dövizi rezerv olarak saklarlar. Bunu daha çok bankalar ve merkez bankaları yapar. Döviz rezervleri önceleri, bir ülkenin yabancı para cinsinden yükümlülüklerine ya da ithalat gereksinimlerine karşı bulundurduğu bir rezerv niteliği taşırdı. Örneğin ihracat veya döviz kazancı sağlayacak işlemlerde sorunlarla karşılaşılması ve ithalat veya borç ödemelerini finanse edebilecek bir kaynak bulunamaması halinde bu rezervlere başvurulurdu. Günümüzde döviz rezervleri, gelişme yolundaki ülkeler açısından yabancı sermaye çekmenin bir aracı olarak da kullanılmakta. Bu ülkeler ekonomilerinde oluşacak risklere karşı döviz rezervlerini güçlü göstererek yerli ve yabancı yatırımcılara bir çeşit güven sunmakta bu sayede de yabancı sermayenin ülkeye gelişini kolaylaştırmaktadır. Döviz rezervlerini artırarak ülke ekonomisinin güvende olduğunu gösterme yolunda yaygınlaşan bu çabaya ‘’ yeni merkantilizm’’ adı veriliyor. Merkantilizm, değerli madenlere sahip olmanın ülke ekonomisinin güçlenmesine olanak sağlayacağı görüşüdür. (Eğilmez)


Ülkemizdeki altın ve döviz rezervlerini saklamak ve yönetmekle görevli olan kurum, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasıdır.


Merkez Bankası, aşağıdaki amaçlar doğrultusunda ülkemizdeki rezervleri saklı tutar:

  • Para ve kur politikalarına olan güveni sağlamak ve bu politikaları desteklemek

  • Hazinenin yabancı para iç ve dış borç ödemelerini gerçekleştirmek için gerekli olan dövizi hazır bulundurmak

  • Ülkemizin ekonomisini yurt içi veya yurt dışında oluşabilecek ani finansal değişimlere karşı dayanıklı hâle getirmek

  • Uluslararası piyasalarda ülke ekonomisine duyulan güveni artırmak


Merkez Bankası, rezervlerin yönetiminde ülke menfaatlerine öncelik verir. Bu amaçla Banka; uluslararası rezervleri, anaparanın korunması ve gerekli likiditenin sağlanması için en düşük riske sahip yatırım araçlarında değerlendirir.


Merkez Bankası, rezerv yönetimi sırasında karşılaşılabilecek risklerin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve kabul edilebilir sınırlar içinde tutulabilmesi için etkin bir risk yönetim stratejisi uygular.


Ayrıca Banka; elinde tuttuğu rezervlerin seviyesini, düzenli aralıklarla İnternet sitesinde yayınlamaktadır.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Not: Rezerv hariç net rezerv eklenmemiştir fakat verilere göre Swap hariç net rezerv -38,8 milyar dolar olduğu görülmekte.


Sonuç olarak: Merkez bankacılığının, ne halkın ekonomik çıkarına ne de etik olarak haklı olmayan bir "Tüm Değerlerin Yeniden Değerlendirilmesi"ni getirdiğine dair tartışılmaz anlayış, merkez bankacılığına son verme çabalarını teşvik etmelidir.

Bu tür herhangi bir çaba, merkez bankacılığının toplum için çok zararlı olduğuna dair entelektüel kavrayışı yaymalıdır ve ayrıca George Orwell'in dediği "Kimsenin iktidarı bırakmak niyetiyle ele geçirmediğini biliyoruz" gibi gerçekten cesur ve kararlı bir eylem gerektirir. (Polleit, 2019)


Yazar - Zeki Ünlü


Not: Bu yazı Mises Enstitüsünün görüşlerini ifade etmeyebilir.

Görsel Kaynağı: TRT World



205 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2 Post
bottom of page