09/10/2017 - Peter G. Klein
Brexit oylamasının, Donald Trump'ın seçilmesinin ardındaki popülist görüş, ana akım medyaya yönelik artan şüphecilik, yüksek öğretim kurumlarına duyulan güvensizlik ve benzer fenomenler, uzmanlar arasında toplumun artık uzmanlığa değer vermediği yönünde bir endişeye yol açtı.
Yakın tarihli The Death of Expertise (Uzmanlığın Ölümü) kitabının yazarı Tom Nichols, halk arasında giderek artan şüpheci tutumun topluma ciddi zararlar verdiğini düşünüyor. Politico’da yazan Nichols:
Profesyonellerin uzmanlıkları için ödüllendirildiği ve sırayla bilgilerinin faydalarını yaymasının beklendiği eğitimli seçkinler ve sıradan insanlar arasındaki örtülü sosyal sözleşmenin yıprandığından endişe ediyor. Sıradan vatandaşlar kendi görüşlerine giderek daha fazla güveniyor gibi görünüyor, ancak 30 ya da 40 yıl öncekinden daha yetkin değiller. Artık önemli sayıda meslekten olmayan insan, hemen hemen her alanda uzmanlardan daha iyi bildiklerine, kendilerini onaylama dışında bir neden olmaksızın inanıyor. Bu sonuca, anaokulundan üniversiteye kadar sınıflarda şımartıldıktan sonra, giderek daha fazla parçalanan medyadaki bilgi-eğlence kişilikleri tarafından sürekli olarak güvence altına alındıktan sonra geldiler. Popüler görüşler, ne kadar çılgın, ne kadar erdemli ve haklı olursa olsunlar ve soru ne kadar saçma olursa olsun, onlara tam olarak duymak istediklerini söyleyen bir internet tarafından büyüleniyorlar.
Nichols, Trump'a ve çocuklarını CDC programında aşılamayan kişilere yapılan birden fazla referansın uzmanların kuralını doğrulamak için yeterli olduğunu varsayarak, bu şüpheciliğin neden zararlı olduğunu tam olarak açıklamıyor. (Dürüst olmak gerekirse, kitabını okumadım, sadece bu makaleyi okudum.)
Neredeyse her zaman siyasi soldan gelen ve aşılar ve iklim değişikliği hakkında konuşan bu tür endişelere bir yanıt, kendini ilerici olarak tanımlayanlar arasında bilime ve uzmanlığa karşı görüşlerin oldukça yaygın olduğuna işaret etmektir.(Asgari ücret destekçilerinden "maaş bilimi inkarcıları" olarak bahsetmeyi seviyorum.)
Ancak bu tür makalelerle ilgili daha temel bir sorun vardır: Bilimsel "uzmanlık" (belirli teoriler, mekanizmalar ve kanıtlar hakkında sistematik, derin bilgi) kavramını sosyolojik "uzman" kavramıyla (ki bu uzman olduğunu iddia eden kişi) birleştiriyorlar. Bilim tarihine, felsefesine ya da sosyolojisine en üstünkörü bir bakış bile bize, kendi kendini "uzman" ilan edenlerin bir dizi kritik konuda sıklıkla ve korkunç derecede yanıldığını söyler.
Özel çıkar grupları ile çalışan beslenme uzmanları bize 1970'lerin besin piramidini verdi (proteinden kaçınırken karbonhidrat alımımızı en üst düzeye çıkarmamızı söylediler). 1989'dan önce iktisatçılar arasındaki fikir birliği, Sovyet tarzı merkezi planlamanın "anarşik" piyasa yöntemlerinden daha verimli ve daha az savurgan olduğu ve Sovyet GSYİH'sının yakında ABD'ninkileri geçeceği yönündeydi. Bugün bile çoğu hükümet yetkilisi, bankacı ve medya yorumcusu adi birer Keynesçidir. Ve iklim bilimindeki mevcut fikir birliğinin (milyarlarca dolarlık özel çıkar fonlarıyla dolu bir alan) doğru çıkıp çıkmayacağını kim bilebilir?
Her halükarda, uzmanların yönetiminin net faydalar sağladığı iddiasını desteklemek için birkaç anekdottan daha fazlasına ihtiyacımız var.
Nichols, uzman topluluklarının tamamen suçsuz olmadığını kabul ediyor:
Sicilleri hatalarla dolu, bazıları büyük sonuçlar doğuruyor. Daha da kötüsü, uzmanlar çoğunlukla birbirleriyle konuşmaya meyilli olduklarından, kendilerini veya onların uzmanlık jargonunu anlamayanlara karşı empati eksikliği gösterirler. Aldıkları zevki uzaktan anca gizlerler. Hem fiziksel hem de entelektüel olarak sıradan insanlarla eğlenirler. Ve bir konudaki uzmanlıklarının hemen hemen her konuya uygulanabileceğine inanma kibrine kolayca kapılırlar - özellikle de büyük paralar söz konusuysa.
Bunların hepsi doğru, ancak daha temel bir sorun var, Hayek'in entelektüel ya da "yapılandırmacı rasyonalizm"in kibri olarak tanımladığı şey, bilimsel ve teknik seçkinler topluluğunun yukarıdan aşağıya tüm insan aktivitelerini ve kuruluşlarını organize edebileceği ve planlayabileceği inancı. Serbest piyasada insanlar uzman olmakta özgürdür, özel fon sağlayıcılar uzmanları eğitmekte ve araştırmalarını ve sosyal yardımlarını desteklemekte özgürdür ve hepimiz şu ya da bu uzmanın tavsiyelerine uymakta ya da hiçbirinin tavsiyesine uymamakta özgürüz. Müdahalecilik altında, bazı uzmanlar devletle ortaklık kurar, ilki meşruiyet sağlarken, ikincisi kaynak sağlar. Kamusal şüphecilik tarafından en çok tehdit edilen ilişki budur.
Yazar - Peter G. Klein
Çevirmen - Utku Aslanoglu
Bu yazı mises.org sitesinin ''Rule by Experts?'' adlı yazının çevirisidir.
