top of page

Neden Çin Etkin Bir Teknolojik Güç Değildir I Lipton Matthews

23/08/2021 - Lipton Matthews


Amerikan zihninde, Çin ekonomik bir süper güç olarak Amerika’ya yetişip geçme yolunda ilerliyor. Yorumcular ve ortalama Amerikan vatandaşları, Çin’in imalat gücü ve Alibaba’nın hızlı yükselişiyle büyülenmiş gibi görünüyorlar. Amerikan sağında Çin’in yükselişi öyle ürkütücü ki bir çoğu sanayi politikalarını yerli rekabeti artırmak için araç olarak öneriyor. Çin’in yükselişi hafife alınmaması gerekse de Amerikalılar Çin’in hala teknoloji de geri kaldığını unutuyor.


İnovasyonlar aşırı bir biçimde yıkıcıdır ve tarihsel olarak Amerikalılar bu yıkıma adapte olmayı Çin’e göre daha çok becermiştir. İnovasyonun karşılığını almak için, birisi mutlaka başarısızlığı kabullenmelidir. İlk icat denemelerinde, sadece birkaçı başarılı olsa da, gerçek inovasyoncular(yenilikçiler) başarısızlığın tehlikelerinden etkilenmeyenlerdir. Gerçekte, başarısızlık Silikon vadisinde mazur görülür. Hatta bazıları Silikon Vadisinin kopyasının öteki ülkelerde yapılmasının zora binerek ancak yapılabileceğini iddia eder çünkü çoğu insan hatadan ders çıkarmaya Amerikalılar kadar anlayışlı değildir.


Çin’in mühendislikteki başarılarına rağmen Amerika her daim özgün kültürü sebebiyle önde olacaktır. Amerika’da mükemmeliyet inovasyonun amacı değildir. Amerika’da inovasyon, toplumu değiştirmeye niyetli bir yıkıcı davranış olarak algılanırken başarısız olmakta bu sürecin bir parçasıdır. Amerika’nın aksine Çin’de inovasyon ayrılmaz olarak ulusal başarıyla ve başarısızlığa karşı da dikkatli olmaya ilişkilendirilmiştir ayrıca amacı da toplumu bozmaktan çok ulusun konumunu yükseltmektir. Amerikalılar da kendilerinin süper güç konumunu yansıtmak için inovasyon yapsalar da inovasyonun mevcut düzeni yıkabilecek potansiyelini de beraberinde kabul ederler. Lakin, büyük ölçekte, Çin yeniliğin başarısızlık ve toplumsal dokuda geniş çaplı değişiklikler gerektiren kaotik bir çaba olduğunu anlamakta tereddüt ediyor.

Amazon, Apple ve Google gibi şirketler yıkımı özendiren bir kültürün doğal sonucudur. Bu şirketlerin hiçbiri bürokratlar tarafından planlanmamıştır. Onlar girişimci ateşince ateşlenmiş yaratıcı girişimlerin sonucudur. Bürokratlar, piyasadaki değer subjektif bir şekilde belirlendiğinden insanların ürüne nasıl tepki vereceğini kontrol etmede yetersizdir. Amerikan kültürünün doğası piyasaların kazananları seçtiğini varsayar ve genelde tahmin edilemezlerdir. Sonuç olarak, Amerikalıların inovasyon yolunda başarısızlığa tahammül etmesi daha muhtemeldir.


Halbuki, Çin’in politikacıları ve bürokratları toplumsal değişimin olmadığı bir inovasyon düşünür. Boyunduruğa alınmış değişim mütevazi ekonomik büyüme sağlayabilir ama Facebook ve Skype gibi süper yıldızlar üretmek girişimcileri kuralları çiğnemeye zorluyor. Chen Baoming ve Ding Minglei tarafından Çin'in yeteneklerini değerlendiren bir 2017 raporunda, Çin'deki inovasyon yanlısı kültürün zayıflığının, dinamik serbest piyasanın yokluğuyla baltalanmış bir şekilde, radikal inovasyonları teşvik etmede başarısız olduğunu ifade ediyor. Dahası onların ciddi uyarıları Çin’in inovatif bir güç olarak Amerika'yı geçeceğini iddia edenlerin histerisini hafifletmelidir: “China Economist tarafından 2017’nin ikinci çeyreğinde yapılan bir ankette, ekonomistlerin %43.1’i Çin’in endüstriyel uluslararası rekabet gücü için en büyük bariyerin teknolojik geri olmak olduğuna inanıyor.” Not olarak da “Çin endüstriyel değişim ve yıkıcı inovasyonlar sağlayacak ana inovasyonlara sahip değildir ve gelişmiş ülkelerdeki endüstriyel ve teknik değişimleri takip etmektedir.” şeklinde belirtiyorlar.


Aşırı düzenlenmiş ve disipline edilmiş yapılar inovasyon üretimine aykırıdır. CSIS’te kıdemli danışman olan Scott Kennedy, Çin’in ticari uçak endüstrisin daha yüksek seviyelere çıkamaması Çin Ticari Uçak Şirketi’nin (COMAC) tepeden aşağı kontrol yapısından kaynaklandığını varsayıyor. Scott Kennedy yazısında “COMAC, yukarıdan aşağı kontrol için uygun olan ama bir uçak üreticisinin birincil işi olan yatay entegrasyon için uygun olmayan bir kamu iktisadi teşebbüsüdür. Yönetim sistemi ve iç organizasyonu başarısının önünde engel oluyor” şeklinde belirtiyor.

Çin'deki inovasyona başka bir problemde kolektivizmdir. Bireycilik ekonomik verimin en güçlü kültürel öngörücüsüdür ve Çinliler, diğer Batılılardan daha bireyci olan Amerikalılar kadar bireyci değildirler. Şaşırtıcı olmayan şekilde, bireycilik inovasyonla ilişkilidir çünkü bireyci insanlar normdan sapmaya daha meyillidir ve bunu yapmak inovasyonla sonuçlanır. Yakın tarihli bir yazısında ekonomist Carl Benedikt Frey Çin'deki inovasyonu kolektivizmin nasıl engellediğini açıklar:

“Xi Jinping döneminde Çin’in yönetimi fikir akışını sınırlarken kolektivist değerleri pekiştirmeye yönelik güçlü sinyaller verdi. Çin’in denetim devleti ve sansürlü interneti, uyumluluğu teşvik eden sosyal kredi sistemiyle, ülkenin inovasyonda başı çekmesini pek olası kılmıyor. Xi’nin kararı kamu iktisadi teşebbüslerine ekonomi üzerinde daha fazla kontrole izin verirken ayrıca yavaşlatacaktır: Çin işletmeleri, özellikle kamu iktisadi teşebbüsler, Ar-Ge harcamalarının getirisi bakımından yabancı firmalardan geri geliyorlar ”

Frey ve diğer yazarların gösterdiği gibi: Çin'deki sadece birkaç firma gerçekten global. Aslında, eğer objektif olursak, Çin'deki büyük firmalar Amerikan şirketlerinin taklitleridir ve gerçek inovasyoncular değillerdir. Çin hala Amerika'dan öğrenme işinde ve bu sınai mülkiyetler ticaretinde bir açık ile gösterilir. Örnek olarak 2018'de Amerika Birleşik Devletleri, Çin'den telif ücreti ve lisans ücreti olarak 8,47 milyar dolar aldı, ancak Çin sadece 0,76 milyar dolar aldı. Bu fazlalık Amerika’nın faydasınadır çünkü yıkıcı kültürler inovasyonu kolaylaştırıyor. Çin sadece radikal yıkımları kendisine davet ederek üstünlüğü elde edecektir.


Bu sebeple, Amerikalılar Çin'in yükselişi hakkında endişelenmeyi bırakmalılar. Evet, Çin büyümeye devam edebilir, ancak onu gerçek kılacak radikalizmden yoksundur.


Çevirmen - Mert Halil Bölükbaşı

Bu yazı mises.org sitesinin ''Why China Is Not a Technology Powerhouse'' adlı yazının çevirisidir.


Image Source: ETF Stream







Comments


Yazı: Blog2 Post
bottom of page