Demokrasinin Zaferi
- 20. yüzyıl boyunca dünya siyasetindeki baskın eğilim, Demokrasinin yaygın olarak benimsenmesi olmuştur.
- Pew Araştırma Merkezi, nüfusu en az 500.000 olan 167 ülkeden 96'sının imkanı dahilinde Demokratik olduğunu tespit etti.
- Açıkça Demokratik olmayan ülkeler bile Demokratik özellikler talep edeceklerdir. Örnek: DPRK
Monraşinin Ölümü
- İnsanlık tarihinin çoğunluğu boyunca monarşi, siyasi örgütlenmenin baskın biçimi olmuştur.
- Bu kuralın istisnaları, Atina Demokrasisi gibi çok dikkate değerdir.
- 20. yüzyıl boyunca, Demokrasinin yayılması büyük ölçüde monarşi pahasına gerçekleşti.
- Bugün dünyada 44 monarşi kaldı ancak bunların çoğu Demokratik ülkelerde hüküm süren anayasal monarşilerdir.
Çağımız göz önüne alındığında Demokrasinin tüm yönetim biçimlerinden daha üstün olduğuna inanmaya meyilliyiz. Ama gerçekten öyle mi?
Monarşi ve Demokrasi sistemlerini değerlendirmek için dikkatimizi ekonomik büyüme ölçütüne odaklayacağız.
Monarşi Altında Ekonomi Büyüme
- Monarşi ve ekonomik büyüme ile ilgili şu anda mevcut olan en iyi çalışma, Mario F. Guillen'in “Symbolic Unity, Dynastic Continuity, and Countervailing Power: Monarchies, Republics, and the Economy” adlı eseridir.
- Guillen, mülkiyet haklarının ekonomik büyüme ile güçlü bir ilişkisi olduğunu belirterek, özellikle mülkiyet haklarına odaklanarak değerlendirmesini yapmaktadır.
- Öyleyse cevaplamamız gereken soru şudur: Monarşiler sistematik olarak mülkiyet haklarını Demokrasilerden ve Cumhuriyetlerden daha mı fazla korur?
- Guillen bazı beklenmedik sonuçlara varmaktadır, “Sonuçlarımız, çağdaş dünyada ekonomik sonuçlar söz konusu olduğunda, monarşiler gibi geleneksel hükümet biçimlerinin mutlaka dezavantajlı bir durumda olmadığını kanıtlamaktadır. Tam tersine, mülkiyet haklarının korunması söz konusu olduğunda monarşilerin cumhuriyetlerden daha iyi performans gösterdiğine dair niceliksel olarak anlamlı kanıtlar bulduk ve bu da kişi başına daha yüksek GSYİH anlamına gelmektedir. Tüm monarşileri tüm cumhuriyetlerle karşılaştırırken hipotezlerimizin her biri için destek bulduk. Sonuçların çoğu, monarşileri parlamenter cumhuriyetler ve demokratik cumhuriyetlerle karşılaştırırken elde edildi.”
Guillen'in çalışması sadece bir uç değer mi?
Destekleyici Kanıt
- Yine Guillen'in bu konudaki çalışması açık ara en kapsamlı çalışmasıdır ve ayrıca tatmin edicidir.
- Carl Hendrik Knutsen ve Hanne Fjedle, Guillen'in Monarşilerin sistematik olarak mülkiyet haklarını alternatif hükümet biçimlerinden daha iyi koruduğu yönündeki sonucunu destekleyen bir çalışma yürüttüler.
- Christian Bjørnskov ve Peter Kurrild-Klitgaard, Guillen'e benzer şekilde, Monarşilerin net olarak diğer siyasi biçimlerden daha fazla ekonomik büyümenin keyfini çıkardıkları sonucuna vardılar.
- Öyle olsa bile, bu alandaki araştırmalar ve kanıtlar en iyi ihtimalle yetersizdir.
Durum Neden Böyle?
Monarşi Neden Daha Büyük Ekonomik Büyümeye Yol Açıyor?
- Guillen'ın kendisi, analizine dahil olan bir açıklama sunuyor.
Mülkiyet haklarının genellikle üç farklı şekilde saldırıya uğradığını belirtiyor:
- İç çatışma
- Yönetici Görev Süresi
- Yürütme Organındaki Kısıtlamalar
Hoppe'nin Açıklaması
- Ünlü çalışması “Democracy: The God that Failed”da Hans Hermann Hoppe, monarşinin neden ekonomik olarak daha müreffeh bir topluma yol açtığına dair argümanını ortaya koyuyor.
“Özel hükümet mülkiyeti kurumu, hükümdarın karşı karşıya olduğu teşvik yapısını sistematik olarak şekillendirir ve onun devlet işlerini yürütmesini belirgin bir şekilde etkiler. Hükümdar, kişisel çıkardan başka bir şey olmadığını varsayarak, toplam servetini, yani mülkünün şimdiki değerini ve mevcut gelirini maksimize etmeye çalışır. Varlıklarının bugünkü değerinde orantılı bir düşüş pahasına cari geliri artırmak istemez. Ayrıca, cari gelir elde etme eylemlerinin her zaman mevcut varlık değerleri üzerinde yansımaları olduğundan (zaman tercihi oranı ile iskonto edilen gelecekteki tüm beklenen varlık kazançlarının değerini yansıtır), özel mülkiyet kendi başına ekonomik hesaplamaya yol açar ve dolayısıyla ileri görüşlülüğü teşvik eder. Bu genel olarak özel mülkiyet için geçerli olmakla birlikte, hükümetin özel mülkiyeti söz konusu olduğunda, hükümdarın kamulaştırma eylemlerinin doğası gereği önceki üretim eylemlerine parazit olduğu için hükümdarın tekelci kamulaştırma ayrıcalığını kullanma dürtüsünde belirgin bir ılımlılık oluşur. İlk olarak hiçbir şeyin üretilmediği yerde hiçbir şey kamulaştırılamaz ve her şeyin kamulaştırıldığı yerde gelecekteki tüm üretim askıya alınır.''
- Monarşi devletin etkin bir özel mülkiyetini temsil ettiğinden Monark, devletin şimdi ve uzak gelecekte müreffeh olduğunu görmek için doğal bir teşvike sahip olacaktır.
- Bir Demokraside, bir başkanın uzun vadeli zamanı olmaz, bu da onu kısa vadede fayda sağlayan, ancak uzun vadede felakete sebep olan acele kararlara karşı çok daha müsait hale getirir.
Sonuçlar
- Gördüğümüz ampirik çalışmanın ışığında, Monarşinin Demokrasi veya Cumhuriyetten daha güçlü ekonomik büyümeye yol açtığına dair bir argüman var mı?
- Evet fakat bu argüman kesin değil.
- Bunun sistematik olarak doğru bir gerçek olduğunu göstermek için ve soruyu gerçekten sona erdirmek için bu alanda daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.
''J.W. Rich'e Bu Araştırması için Teşekkürler''
-Mises Enstitüsü
Comments