“Sıfırdan Bire” “Birden Çoğa” Karşı
23/03/2018 - Saifedean Ammous

⏪ Önceki Bölüm - Sonraki Bölüm ⏩
Sağlam paranın zaman tercihine ve geleceğe yönelime etkisi tasarruf seviyesinden ziyade toplumun yatırım yaptığı projelere bakarak daha iyi görülebilir. Dünyanın 19. yüzyılın sonlarında yaşadığı gibi sağlam bir para rejiminde, insanlar daha uzun vadeli yatırımlar yapmaya ve daha uzun vadede getiri sağlayacak projelere finansman sağlayacak sermayelere sahip olmaya uğraşacaklardır. Sonuç olarak insanlık tarihinin en önemli inovasyonları 19. yüzyılın sonundaki altın çağda doğmuştur.
The History of Science and Technology adlı ufuk açıcı çalışmalarında Bunch ve Hellemans, bilim ve teknoloji tarihindeki en önemli 8.583 inovasyon ve icadın listesini derlemişlerdir. Fizikçi Jonathan Huebner¹ tüm bu olayları, içinde bulundukları yıllar ve dünya nüfusu ile birlikte analiz etti ve Karanlık Çağlar’dan başlayarak bu olayların kişi başına yıllık olarak meydana gelme oranını ölçtü. Huebner, yeniliklerin toplam sayısının 20. yüzyılda yükselirken, kişi başına düşen inovasyonların sayısının 19. yüzyılda zirveye ulaştığını gördü.
1914 öncesi dünyadaki yeniliklere daha yakından bir bakış Huebner’in verilerini desteklemektedir. Modern dünyamızın Birinci Dünya Savaşı’ndan önceki altın standardı yıllarında icat edildiğini söylemek pek de abartılı değildir. 20. yüzyıl, 19. yüzyılın icatlarını düzelten, geliştiren, optimize eden, ekonomikleştiren ve popülerleştiren yüzyıldı. 20. yüzyılın getirdiği iyileştirmelerin mucizeleri, neredeyse tamamı Altın Çağ’da gelen -dünyayı dönüştüren- gerçek icatları unutmamızı kolaylaştırmaktadır.
Popüler kitabı Sıfırdan Bire’de Peter Thiel yeni bir teknolojinin ilk başarılı örneğini üreterek yeni bir dünya yaratan vizyonerlerin etkisini tartışır. Bir teknolojinin başarılı bir örneğinde “sıfırdan bire” hareket etmenin bir icatta en zor ve en önemli adım olduğunu söyler, “birden çoğa” hareket etmek ise ölçekleme, pazarlama ve optimizasyon meselesidir. Gelişim gösterme konseptine meftun olanlarımız için, sağlam para dünyası olan 1914 öncesi dönemin sıfırdan bire dünyası olması, kabullenmesi zor bir gerçektir. Birden çoğa geçişin yanlış bir tarafı yoktur ancak kesinlikle neden bugün modern parasal sistemimizde o kadar çok sıfırdan bire dönüşüm olmadığını düşünmemiz gerekir.
Modern yaşantımızda kullandığımız teknolojinin büyük bir bölümü 19. yüzyılda, servetlerini sağlam bir para ve hızla değer kaybetmeyen bir değer saklama aracında koruyan tasarruf sahiplerinin altın standardı altında, gitgide büyütülen sermaye birikimlerinin finansmanıyla icat oldu. Dönemin en önemli yeniliklerinden bazılarının özeti burada sunulmuştur:
Sıcak ve soğuk musluk suyu, kapalı tuvaletler, sıhhi tesisat, merkezî ısıtma: Bugün medeni bir toplumda yaşayan herkesin kanıksadığı bu icatlar, çoğumuz için ölümle yaşam arasındaki farktır. Dünya genelinde bulaşıcı hastalıkların ortadan kaldırılmasındaki ana etken olmuşlar ve hastalık felaketleri yaşanmaksızın kentsel büyümeye olanak sağlamışlardır.
Elektrik, içten yanmalı motor, seri üretim: Modern uygarlığın süslü yaşantısını borçlu olduğumuz modern sanayi toplumumuz, hidrokarbon enerjinin kullanımı etrafında inşa edilmiştir. Bu temel enerji ve endüstri teknolojileri 19. yüzyılda icat edildi.
Otomobil, uçak, şehir metrosu, elektrikli asansör: Sokaklarımız artık at gübresiyle kirlenmediği ve dünya çevresinde dolaşma imkânımız olduğu için bir la belle époque (güzel dönem) yaşayabildik. Otomobil 1885’te Karl Benz tarafından, uçak 1906’da Wright kardeşler tarafından, yer altı metrosu 1843’te Charles Pearson tarafından ve elektrikli asansör de Elisha Otis tarafından 1852’de icat edilmiştir.
Kalp ameliyatı, organ nakli, apandisit ameliyatı, bebek küvözü, radyasyon tedavisi, anestezikler, aspirin, kan türleri ve kan nakilleri, vitaminler, elektrokardiyograf, stetoskop: Cerrahi ve modern tıp, en önemli gelişmelerini de la belle époque’a borçludur. Modern hıfzıssıhha ve güvenilir hidrokarbon enerjisinin geliştirilmesi, doktorların yüzlerce yıl boyunca ters tepen uygulamaların ardından hastalarını tedavi etme yöntemlerini değiştirmelerini sağlamıştır.
Petrol türevi kimyasallar, paslanmaz çelik, azotlu gübreler: Modern yaşamımızı mümkün kılan endüstriyel maddeler ve malzemeler, kitlesel sanayileşmenin yanı sıra kitlesel tarıma izin veren la belle époque’un dönüştürücü yeniliklerinden kaynaklanmaktadır. Plastikler ve bunlardan gelen her şey, petrol türevi kimyasalların kullanılmasının bir ürünüdür.
Telefon, kablosuz telgraf, ses kaydı, renkli fotoğraf, film: Modern çağımızı kitlesel telekomünikasyon çağı olarak görsek de gerçekte, 20. yüzyılda başardığımız pek çok şey 19. yüzyılda gerçekleşen inovasyonları geliştirmemizden başka bir şey değildi. İlk bilgisayar Charles Babbage tarafından 1833’te tasarlanıp 1888’de oğlu Henry tarafından tamamlanan Babbage bilgisayarıydı. İnternet ve içeriğindeki her şeyin 1843’te icat edilen telgrafın üzerine eklenen ek özellikler olduğunu söylemek biraz abartılı olsa da özünde gerçeğin ta kendisidir. İnsan toplumunu temelden dönüştüren şey, mektupların fiziksel olarak taşınmasını ya da kurye gerektirmeden iletişim kurmamızı sağlayan telgraftı. Bu, telekomünikasyonun sıfırdan biresiydi. Ardından gelen her şey, ne kadar mucizevî gözükse de birden çoğa bir gelişimdi.
Dipnotlar:
1. Jonathan Huebner, “A Possible Declining Trend for Worldwide Innovation”, Technological Forecasting and Social Change, sayı 72 (2005), ss. 980-986.