Elitlerin Size Söylediği Her Şey Yanlış
08/09/2022 - J.R. MacLeod
Esasında, enflasyon sahtekârlıktır. Merkezî hükümet veya bankanın daha fazla para basması, hâlihazırda dolaşımda olan paranın değerini düşürür. Suudi Arabistan'da bir kamyon dolusu kum bilhassa değerli değildir. Artan bir para arzı, sonuçta o para cinsinden ifade edilen fiyatların yükseleceği anlamına gelmektedir. Bu yeni parayı ilk fırsat pozisyonunda alan siz değilseniz ve böylece enflasyona ayak uyduramazsanız, paranızın gerçek değeri düşecektir.
Özünde hükümet sizin servetinize el koyarak karşılığında, enflasyonun ekonomiyi büyüteceğine dair belirsiz bir vaat dışında, sonrasında yararlanabileceğiniz hiçbir şey teklif etmemiştir. Bu makalede göstereceğimiz gibi, bu bir kez bile işe yaramamış sahte bir vaattir ve işe yaramadığına dair çok sayıda kanıt vardır. Neyse ki başka bir yol bulunmaktadır.
Büyümenin artacağına dair vaadin her defasında sahte olmasıyla enflasyon, genel halk üzerinden bir dolandırıcılıktır, daha spesifik olarak ise sıradan çalışan insanlar üzerinden bir dolandırıcılıktır. Hükümet, yeni para yaratıldığında ekonomiye finansal ve şirketleşmiş kesimler aracılığıyla erişmektedir. Bu yeni paranın dağıtıcıları ve ilk alıcıları fiyatlar yükselmeden önce parayı elde ederler, öyle ki fiyatlar yeni parayı harcamaları nedeniyle daha sonra yükselir. Enflasyonun sorumluları bu yüzden enflasyonun önündedir.
Ancak enflasyonun gerisinden gelen sıradan insanlar vardır. Yeni para, ancak fiyatlar yükseldikten sonra onlara ulaşmaktadır. Ve enflasyon sürekliliğini koruyor ise o zaman bir sonraki para basımı ve fiyat artışları dalgasının da çoktan gerisindedirler.
Daha sonra tamamen durdurulan sınırlı bir enflasyon hamlesi olsa bile, seçkinler sıradan insanların zararları pahasına hâlâ fayda sağlayacaklardır. Yeni para basılır, ilk sahipleri onu, fiyatlar hâlâ düşükken harcar, bu harcama fiyatları yükseltir, daha sonra para daha genel bir dağılımla ekonomide yoluna devam eder ve halk başladığı yere geri döner: daha yüksek nominal ücretler ama aynı zamanda daha yüksek nominal fiyatlar. Bu esnada ise elitler, başlangıçta hak etmek adına hiçbir şey yapmadıkları yeni basılan parayı elde etmek için sadece doğru bağlantılara sahip olmaları suretiyle, artmış reel satın alım gücü kazanırlar.
Bu nedenle, enflasyon sıradan insanlar pahasına yalnızca elitlere fayda sağlayabilir. Federal rezerv ve finans sektörü arasındaki sık kadro takası göz önüne alındığında, bu pek şaşırtıcı değildir. Enflasyonun gücünü kontrol eden aynı kişiler, ondan doğrudan yararlanabilecek kişilerdir.
Ancak, büyüyen ve müreffeh bir ekonomi için enflasyon tamamen gereksizdir. Mises'in tanımladığı gibi katı bir altın standardı altında, bir devlet kurumu tarafından para basılması olarak tanımlanan enflasyon gerçekleşmez. Bu nedenle, enflasyon haricinde fiyat enflasyonunun veya daha uygun bir tabirle, fiyat artışlarının gerçekleşmesinin tek yolu, doğal ekonomik veya çevresel faktörlerden ve hükümet aptallığından kaynaklanmaktadır.
Belirli alanlarda fiyat artışları olsa da katı bir altın standardı altında garanti edilen genel eğilim fiyat düşüşleridir. Nasıl mı? Hükümet para basmıyorsa fiyatlar tamamen piyasa tarafından belirlenir. Serbest piyasada rekabet ve yenilik fiyatları düşürür. İşe devam edilebilmesi için firmaların kâr etmesi gerekir; kâr etmek için müşteri çekmek zorundadırlar; müşterileri çekmek için ise rakiplerinden daha düşük fiyata daha kaliteli ürünler sunmak zorundalardır.
Bu süreç, iktisat tarihi boyunca tutarlı bir şekilde gerçekleşmiştir. Örneğin, cep hesap makinesini ele alalım. Hür ticari araştırma-soruşturma ve kâr etme yeteneği, piyasada mevcut ilk hesap makinelerinin yenilenmesine yol açmıştır. İlk başlarda, son teknoloji ürünü olduklarından bu hesap makineleri çok pahalıydı. Ancak, serbest ve rekabetçi bir pazarın etkin kaynak düzenlemesi ile birleştiğinde ürüne yönelik evrensel talep, cep hesap makinelerini düşük bir fiyata geniş çapta kullanılabilir hâle getirerek zaman içinde fiyatının düşmesine yol açmıştır.
Ve yine de fiyatların düşmesine rağmen ekonomik büyüme gerçekleşti ve daha fazla insanın eline yeni ve kullanışlı ürünler geçti. Aynı zamanda fiyatın düşmesiyle, rekabet ortamında ürün daha iyi ve daha etkili hâle geldi.
Enflasyon, zenginliğin ve ekonomik büyümenin doğasına ilişkin temel bir yanlış anlama olarak görülmelidir. Para zenginlik değildir, daha fazla para basmak reel ekonomide büyüme sağlamaz. 2000'lerin ortalarında Zimbabwe'deki tüm o trilyonerler, önceki dönemlere göre daha az mal satın alabildikleri hâlde gerçek anlamda varlıklı mıydı? Bu kadar çok para basıyorlarsa ekonomileri neden düşüşteydi?
Aksine, zenginlik ve büyüme, yaşam standardı tarafından tanımlanır. Bunun öznel bir bileşeni olsa da sağduyu, bizi, bir bireyin maddi refahını ölçmenin bazı nesnel yolları hakkında bilgilendirebilir.
Gerçek zenginlik ve reel büyüme için enflasyon gerekli değildir. Bunlar, en düşük maliyetle daha fazla mal ve hizmet üretilerek elde edilir. Düşen bir genel fiyat seviyesi, gerçek ekonomik büyümenin ve servet üretiminin bir sonucu olarak gerçekleşir.
Enflasyonun olmadığı katı bir altın standardı altında, mal ve hizmetlerde serbest bir piyasa ile birleştiğinde, düşen bir fiyat seviyesi ile aynı zamanda ekonomik büyüme dışında herhangi bir durumun olması mantıken imkânsızdır. Bu aynı zamanda ampirik kayıtlarla da desteklenmektedir.
On dokuzuncu yüzyılın sonlarında hem Birleşik Krallık hem de Amerika katı altın standartlarına ve düşen fiyat seviyelerine sahipti. Bu aynı zamanda, her iki ülkenin de kendilerini gerçekten sanayileşmiş ekonomiler ve dünyanın en güçlü ulusları olarak öne sürdükleri, iktisat tarihindeki en büyük göreli ilerleme dönemiydi.
Örnekler için burayı inceleyebilirsiniz. Veya, bu konuyla ilgili daha uzun (ama yine de hoş bir şekilde öz) bir tartışma için George A. Selgin'in Less Than Zero: The Case for a Falling Price Level in a Growing Economy adlı eserine bakabilirsiniz.
Commenti