top of page

Son Derece Silahlı Olan, Son Derece Özgürdür

28/09/2013 - Eric S. Margolis

"Son derece silahlı ve son derece özgürdüler." Ünlü İtalyan düşünür ve stratejist Niccolo Machiavelli beş yüzyıl önce İsviçrelileri böyle betimliyordu.


O zamanlar İsviçre'nin amansız paralı asker ordularının 10 metrelik kargıları ve ölümcül halbarları (baltalı kargıları) Avrupa'nın korkulu rüyasıydı. "Furia Helvetica", 1515'te Marignano'da Fransız toplarının yakın mesafeden ateş ederek İsviçre'nin kalabalık kargı birliklerini paramparça etmesine kadar savaş alanlarına hükmetti.


Bugün, İsviçre'nin askerî zaferinin hatırası, Vatikan'da rengârenk İsviçreli Muhafızlar tarafından korunmaktadır.


İsviçre uzun süre kendi sınırları içinde kalarak ve silahlı tarafsızlığa riayet ederek her iki dünya savaşından da uzak durmuştur. Ancak oy verme günlerinde Alp Dağları'ndan tüfekleri, baltaları ve kılıçlarıyla inen iri yarı çiftçiler, İsviçre'nin bağımsızlığının halkının silah gücü sayesinde kazanıldığını ve hâlâ da bu sayede korunduğunu hatırlatıyor.


İsviçre, 1291 yılından bu yana dünyanın en eski demokrasisidir. Eski bir vatandaşı olarak, bu güzel ülkenin dünyanın en mükemmel ve mantıklı demokrasisi olduğuna inanıyorum. Vatandaşlar tüm önemli konularda doğrudan oy kullanmaktadır. İsviçre'nin 26 kantonu kendi mali, adli ve idari işlerini yönetmekte, sadece savunma, demiryolları, posta ve dış ilişkilerle ilgili işleri Bern'deki küçük bir hükümete bırakmaktadır.


Geçtiğimiz hafta İsviçrelilerden her on yılda bir tekrarlanan kilit bir konuyu oylamaları istendi: pasifist ve solcular ulusal askerlik hizmetinin kaldırılması ve İsviçre Konfederasyonu'nun silahsızlandırılması önerisini referanduma sunmuşlardı.


İsviçrelilerin çoğu, dünyanın en zengin ülkelerinden biri olarak her zaman aç komşularla çevrili olduklarının bilincindedir. Nitekim zamanında ABD'nin kendi bankalarını soymasını ibretle izlediler. Ve bu aptalca referanduma hayır oyu verdiler.


İsviçre'nin bağımsızlığı ve altın rezervleri, anlaşmalar ya da Alpler tarafından değil, askerleri tarafından korunmuştur. Ben 1960 yılında İsviçre'de öğrenciyken, İsviçreliler 48 saat içinde 700.000 askeri mobilize edebiliyordu. Askerlerinin her biri tüfekleriyle 300 metre ötedeki hedefleri vurmak üzere eğitilmişti (ABD Ordusu 100 metrede eğitim veriyor).


Her İsviçreli asker yarı otomatik tüfeğini ve üniformasını evinde güvenli bir bölmede tutmaktadır. Yasalara saygılı İsviçre'de silah şiddeti son derece nadirdir.


Tüm İsviçre vatandaşı erkek askerler her yıl eğitim görmekte ve 19-34 yaşları arasında görev yapmaktadır. İsviçre Ordusu, İsviçre'nin üç ana dilini ve dinini bütünleştiren ulusal karakterin hayatî bir parçasıdır.


İsviçre ve Fransa dünyanın en donanımlı ve müstahkem uluslarıydı. Ben, St Maurice, Sargans ve Gothard geçitlerini tutarak İsviçre'nin Alpler'i kuşatan çok gizli tahkimatlarının birçoğunu gören ilk yabancı olma ayrıcalığına sahip biriyim.


Bu kaleler ve 700.000 yaman İsviçreli asker, 1940 yılında Nazi Almanyası ve İtalya'yı işgalden caydırmıştır. İsviçreli kumandan General Henri Guisan adamlarına tüyler ürpertici bir emir göndermişti: Düşman saldırırsa, ailelerini arkalarında bırakıp Alp Redoubt'a (Alp Kalesi'ne) çekileceklerdi.


"Son merminize kadar savaşın; mermileriniz bittiğinde süngünüzle savaşın. Olduğunuz yerde ölün."

Ben de masamda bir İsviçre Ordusu süngüsünü her zaman bulundururum.


Almanya ve Fransa akıllıca davranarak İsviçre kirpisini rahat bırakmaya karar verdiler. Bazı solcu tarihçiler bunun sebebinin Mihver Devletleri'nin İsviçre bankalarına ihtiyaç duyması olduğunu iddia etmektedir. Bu tam bir saçmalık. Berlin ve Roma'nın tarafsız Portekiz, İsveç ve Türkiye'deki bankalara erişimi vardı. Asıl neden de tüfeklerini 300 metreye sabitlemiş tüm o öfkeli İsviçreli dağlılardı.


Soğuk savaşın sona ermesiyle birlikte İsviçre güçlü ordusunu yavaş yavaş küçülterek bugünkü 155.000 asker sayısına indirdi ki bu sayı 8 milyonluk küçük bir ülke için hiç de fena değil. 2016'da %33'lük bir azalma daha gerçekleşecek. İsviçreliler artık 1960'larda çok ciddi bir tehlike olan Sovyet Kızıl Ordusu'nun işgalinden de korkmamaktadır.


İsviçre Ordusu ile sahada bulunmuş biri olarak, bir zamanların bu güçlü ordusunun bu kadar küçüldüğünü görmekten üzüntü duyuyorum. Ama aynı şey diğer her yerde yaşanıyor. Yine de İsviçreliler zorunlu askerlik hizmetini sürdürmekte çok haklılar. Henüz olgunlaşmamış ve hormonların etkisinde olan genç erkeklerin askerî disipline ve yapılanmaya ihtiyacı var. Ben kendi askerlik günlerimi hayatımın en güzel günleri olarak hatırlıyorum.


Bu acımasız dünyada, kendini savunmak elzemdir. Zengin Kuveyt ve Libya'ya ne olduğuna bakın - her ikisine de saldırıldı ve yağmalandı. Hitler "Bu küstah İsviçre peynircilerine bir ders vereceğim" diye gürledi. Ta ki generalleri ona Alp Dağları'nı işgal etmenin nelere mal olacağını söyleyene kadar.


Yani yaşlı bilge Machiavelli İsviçreliler konusunda haklıydı.


 

Eric S. Margolis ödüllü bir gazeteci ve köşe yazarıdır. Yazıları New York Times, International Herald Tribune, Los Angeles Times, Times of London, Gulf Times, Khaleej Times, Nation (Pakistan), Hürriyet (Türkiye), Sun Times Malaysia ve Asya'daki diğer haber sitelerinde yayınlanmıştır. Mises Institute, Lew Rockwell ve The Huffington Post websitelerine yazılarıyla katkıda bulunmaktadır. CNN, BBC, France 2, France 24, Fox News, CTV, CBC ve C-SPAN'de dış ilişkiler uzmanı olarak yer almaktadır. İnternet köşesi EricMargolis.com her gün dünyadaki okuyuculara ulaşmaktadır. Margolis savaş muhabiri olarak Angola, Namibya, Güney Afrika, Mozambik, Sina, Afganistan, Keşmir, Hindistan, Pakistan, El Salvador ve Nikaragua'daki çatışmaları takip etmiştir. Libya'da Muammer Kaddafi ile röportaj yapan ve Moskova'daki KGB Genel Merkezi'ne girmesine izin verilen ilk gazeteciler arasında yer aldı. Orta Doğu'daki pek çok çatışmada yer alan Margolis, kısa bir süre önce İngiliz Sky News televizyonunda, ABD'nin Irak'ta karşılaşacağı tehlikeli riskler ve karışıklıklar hakkındaki tahminlerinde "haklı çıkan adam" sıfatıyla özel bir programa katıldı. Aslen New Yorklu olan Margolis, Toronto ve New York'ta ikamet etmekte ve sık sık Paris'i ziyaret etmektedir. Eric Margolis'in Twitter hesabı ekstrem gerçekçiliğinden ötürü askıya alınmıştır ama kendisine e-postası üzerinden ulaşabilirsiniz.

Çevirmen: xxx

Editör: Fırat Kaan Aşkın

Bu yazı LewRockwell.com sitesinin ''Most Armed; Most Free'' adlı yazısının çevirisidir.

Not: Bu yazı Mises Enstitüsü görüşlerini yansıtmayabilir.
669 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2 Post
bottom of page