top of page

Elon Musk Twitter’ı Satın Aldı ve Elbette Uzmanlar Çılgına Döndü

25/04/2022 - Ryan McMaken

Wall Street Journal bugün Elon Musk’ın Twitter’ı devralması için sosyal medya platformunun üst yönetimi ile teklifte bulunulan şartlar üzerinde anlaşmalarının son aşamalarında olduğunu bildirdi. Musk, 21 Nisan’da, şirketin satın alınması için -yarısı nakit, yarısı bankacıları Morgan Stanley, Barclays ve Bank of America tarafından finanse edilmek üzere- 46.5 milyar doları olduğunu açıklamıştı. Twitter’ın hisse senedi fiyatı 45 dolar civarındayken Musk, devralma için hisse başına 54,20 dolar teklif ediyordu. Bu, 2022’nin başlarında başlayan ve Musk’ın şirketin %9’undan fazlasına sahip olmasıyla sonuçlanan bir harcama çılgınlığının son safhasıydı. Bu hisse alımlarından kısa süre sonra Musk’a Twitter yönetim kurulu üyeliği teklif edilmişti.


Tabii, teklif edilen yönetim kurulu koltuğu Musk’ın daha fazla hisse edinme kabiliyetini de sınırlayacaktı ve Musk bunu reddetti. Yani şimdi masada bir devralma teklifi ile bulunan Musk, halka açık şirketi özel hâle getirmeyi planladığını beyan etmiş oldu..


Yönetim kurulunun devralmaya açık olması (bu, hafta sonu vuku bulan yeni bir gelişmeydi), yönetim kurulu için büyük bir fikir değişikliğine işaret ediyor. Twitter yönetimi başlangıçta Musk’ın teklifini, tehlikeli bir devralmadan addedip reddetti ve satışı engellemenin yollarını aramaya başladı. Hatta şirket, sözde zehir hapı opsiyonunu araştırmaya bile başladı. Hissedâr hakları planı olarak da adlandırılan bu strateji, Musk gibi hissedârların tehlikeli devralma girişimlerini önlemenin bir yoludur.


Peki, şirket neden fikrini değiştirdi? Bunun bir nedeni, devralmaya karşı muhalefetin, hissedârların çıkarına olduğu düşünülen bir şeyden ziyade muhtemelen ideolojik olarak motive edilmiş olmasıdır. Görünen o ki ideolojik unsur, Musk’ın birçok kez Twitter yönetiminin, kullanıcıları platformdan atma ve sözde “dezenformasyon” ile meşgul olan kullanıcıları kınama metotları konusunda çok hevesli hâle geldiğine inandığını belirtmesinden kaynaklanıyor. Musk, bu taktiğin kesinlikle sadece Twitter yöneticilerinin hoşlanmadığı fikirlere sahip insanları susturmanın bir yolu olduğunu öne sürdü.


Bu nedenle Musk, şirketi devralırsa bu politikaları değiştireceğini ima etti. Musk, Twitter’ın sahibi olmakla ilgili esas ilgisinin parasal kâr meselesi olmadığını bile söyledi.


Dolayısıyla, çoğu Twitter’ın platformdan atma politikalarını alenen övmüş kişilerden müteşekkil ana akım uzmanlar, Musk’ın devralma planını ve kendisini kınadı. Twitter’ın Musk’ın teklifine yönelik başlangıçtaki düşmanlığı, ana akım uzmanlar ile Silikon Vadisi’nin multi-milyonerleri arasındaki bariz bir ittifakı açık etmiş olabilir. Dahası, Twitter’ın en aktif kullanıcıları -büyük ölçüde ana akım gazetecilerden oluşan bir grup- başlangıçta Twitter yöneticilerini bu konuda etkilemiş de olabilir.


Ancak Twitter yöneticileri, Twitter uzmanları dışındaki kişilere karşı da sorumludur. Twitter’ın daha büyük yatırımcılarının çoğu, Musk’ın 44 milyar dolarlık teklifinin hissedârlar için oldukça iyi bir anlaşma olduğunu ve Twitter’ın uyanık yöneticilerinin anlaşmayı mahvetmesine izin vermeyeceklerini görmüş olabilir. Başka bir deyişle, gerçek güvene dayalı değerlendirmeler nihayet Twitter tarafında ideolojik hususları aşmış olabilir.


Ne de olsa Twitter’ın hisseleri tam olarak en iyi performansı göstermedi. Twitter hissesi son on yılda en basitinden hiçbir yere gitmedi, fiyat 2013’ün sonlarında 40 ila 60 dolar arasında başladı ve son altı ayda hâlâ 35 ila 55 dolar arasında hareket ediyordu. Hisse senedi bir temettü ödemiyor ve Twitter, kullanıcılarını nasıl kazançlı reklam dolarlarına dönüştüreceğini asla tam olarak çözemiyordu. Dolayısıyla yatırımcılar, Musk’ın teklif ettiği fiyat üzerinden hisselerini satma konusunda çok az fırsat maliyeti görebilir. Şirketin yakın bir zamanda aşırı kârlar görebilecek durumda olduğu da söylenemez.


Musk’ın perspektifinden de pek tabii, şirketin mülkiyeti kendisine subjektif anlamda "kâr" sağladığı sürece, satış mantıklıdır. Doğal olarak, çok uzun vadede, şirketin işletmeyi sürdürme maliyetini karşılayacak kadar para kazanması gerekecekti. Ancak Musk’ın, Twitter’a sahip olmanın “ruhsal faydalarını” güvence altına almaya devam etmek için dolar cinsinden ne kadar bedel ödemeye istekli olabileceğini bilmek mümkün değil.


Ancak CEO’ların, bugünün “Woke CEO” çağındaki davranışları göz önüne alındığında, bu tür bir şey bizi şaşırtmamalı. Son yıllarda, birçok CEO’nun belirli siyasi hassasiyetlere yaltaklanmak adına müşterileri yabancılaştırma riskini -ve dolayısıyla bazı gelirlerini kaybetmeyi- göze almaya istekli olduğu ortaya çıktı. Bunu, Amerika Ulusal Beyzbol Ligi, Georgia seçmenlerini “yanlış” şekilde oy verdikleri için cezalandırmaya karar verdiğinde gördük ve Apple’dan Tim Cook, eşcinsel evlilik konusunda “yanlış” görüşlere sahip olduğu için Indiana eyaletini boykot etmeye çalıştığında gördük.


Musk, Twitter’da izin verilen görüşler arasında daha fazla çeşitlilik istediğini açıkça belirterek satın alımını benzer şekilde politikleştirdi. Bundan dolayı, müesses nizamın gazetecileri tarafından “sağcı” veya ironik bir şekilde ifade özgürlüğünün düşmanı olmakla suçlandı.


Ancak Musk’ın şirketle tam olarak ne yapacağı henüz belli değil. Donald Trump’ın Twitter hesabını eski hâline getirecek mi? İnsanların, ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’nin Ivermectin hakkındaki hükmüne uymayan görüşleri ifade etmek için Twitter’ı kullanmasına izin verecek mi? New York Times güruhu için, popüler olmayan görüşlere karşı bu tür bir hoşgörü, elde edilmesi güç ve gerçekçi olmayan bir hedeftir. Solun CNN, MSNBC, ABC, CBS, The New York Times, The Washington Post ve her büyük Amerikan üniversitesini kontrol etmesi, görünüşe göre çok az rahatlık ve tatmin sağlıyor. Bu uzmanların görüşlerine göre, internetin, muhalefeti ve farklı sesleri tolere eden küçük bir köşesi bile -Solun “dezenformasyon” dediği şey olarak- üzerine düşünülmesiyle vakit kaybedilemeyecek kadar aşırıymış.


 

Ryan McMaken, Mises Enstitüsü’nde kıdemli bir editördür. Ona Mises Wire ve Power and Market için hazırladığınız metinleri gönderebilirsiniz, tabii önce makale yönergelerini okumalısınız. Ryan, Colorado Üniversitesi’nden Ekonomi alanında lisans derecesine, Kamu Politikası ve Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Ayrıca, Colorado Eyaleti için bir konut piyasası ekonomistiydi. Commie Cowboys: The Bourgeoisie and the Nation-State in the Western Genre kitabının da yazarıdır. Arzu ederseniz e-posta adresi veya Twitter’ı üzerinden irtibata geçebilirsiniz. Çevirmen: Fırat Kaan Aşkın

Bu yazı Mises.org sitesinin “Elon Musk Bought Twitter, and the Pundits Sure Are Mad” adlı makalesinin çevirisidir.
94 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


Yazı: Blog2 Post
bottom of page