top of page

Ucuz Para ve Ebedî Savaş

23/03/2018 - Saifedean Ammous
Önceki Bölüm - Sonraki Bölüm

Para tarihi üzerine 4. Bölüm’de de tartışıldığı gibi, merkez bankası kontrollü paranın insanlık tarihinde Birinci Dünya Savaşı’yla başlaması bir tesadüf değildi. Ucuz para ile savaş arasındaki ilişkiyi yönlendiren üç temel sebep vardır. Birincisi, ucuz para ülkeler arasındaki ticaretin önündeki bir engeldir, çünkü ülkeler arasındaki değeri çarpıtır ve hükümetler ve halklar arasında husumet ve düşmanlık yaratarak ticaret akışını politik bir sorun hâline getirir. İkincisi, hükümet savaşırken, parası bitene kadar değil, parasının değerini tamamen yok edene kadar para basabilme yeteneğine sahiptir. Sağlam parayla, hükümetin savaş gayretleri ancak toplayabileceği vergiyle sınırlı olurdu. Ucuz parayla, hükümetin savaş gayretleri para biriminin değeri yok olana kadar basabileceği parayla sınırlıdır, böylece halkın servetinin üzerine kolaylıkla çökebilir.


Üçüncüsü, sağlam para ile uğraşan insanlar 5. Bölüm’de açıklandığı gibi, daha düşük zaman tercihi geliştirirler ve böylece çatışmadan ziyade işbirliği üzerine kafa yorarlar. Bireyler ticaret yapabildikleri piyasanın kapsamı ne kadar büyük olursa, üretimde o kadar uzmanlaşabilirler ve bu ticaretten daha fazla kazanırlar. On kişilik ilkel bir ekonomideki işgücü 1.000 ya da 1.000.000 kişilik bir piyasada kullanılacak olsa çok daha düşük yaşam standardına yol açardı. Serbest ticaret yapan bir toplumda yaşayan modern birey, oldukça uzmanlaştığı işinde günde birkaç saat çalışabilir ve dünyanın herhangi bir yerindeki en yüksek kalitedeki en ucuz ürünü istediği üreticiden kazandığı para ile satın alabilir. Size tahakkuk eden ticarî kazançları tam olarak değerlendirmek için, yaşamınızı kendine yeterlilik içinde yaşamaya çalıştığınızı hayal edin. Temel hayatta kalma ihtiyaçlarımızı karşılamak için harcadığımız zaman verimsiz ve nafile olacağından, bu hepimiz için zorlu bir görev olurdu.


Para, ticaretin gerçekleştiği ortamdır ve onun vasıtasıyla ticaretin, küçük toplulukların yakın kişisel ilişkilerle kapsamlarının ötesinde genişleyebildiği tek araçtır. Fiyat mekanizmasının işlemesi için, fiyatların topluluk tarafından kullanılan sağlam bir para biçimiyle gösterilmesi gerekir. Ortak para birimini kullanan bölge ne kadar büyük olursa, bölgedeki ticaretin kapsamı daha zahmetsiz ve büyük olacaktır. Halklar arasındaki ticaret, tarafların refahı için karşılıklı menfaatler ortaya koyarak barış içinde bir arada var olmalarını sağlar. Topluluklar ucuz paranın farklı biçimlerini kullandıklarında, para birimlerinin değerindeki dalgalanmayla değişen fiyatlar ticareti komplike bir hâle sokar. Bu, genellikle sınırlar arası ekonomik faaliyetlerin planlamasına zarar verir.


Geleceğe hazırlığa odaklanan düşük zaman tercihli bireylerin, mevcut zamana değer verenlere kıyasla çatışma ihtimalleri daha düşüktür. Çatışma doğası gereği yıkıcıdır ve çoğunlukla, izanlı ve geleceğe yönelmiş insanlar şiddetli çatışmaların hiç kazananı olmadığını bilirler çünkü kazananların eğer başta çatışmaya girmekten çekinseler daha az zarar göreceklerini bilirler. Uygar toplumlar, insanların diğerlerinin iradesine duyduğu saygı ve eğer bir çatışma varsa bunun barışçıl yollarla çözülebileceği temelinde işlerler. Eğer dostane bir çözüm bulunamazsa, çatışmayı sürdürmek ve tırmandırmaktan ziyade insanlar genellikle yollarını ayırır ve birbirlerinden uzak dururlar. Bu, müreffeh toplumların neden suç, şiddet ya da çatışmayla pek karşılaşmadıklarını açıklamaya yardımcı olur.


Ulusal düzeyde, sağlam para kullanan ülkeler diğerlerine kıyasla genelde daha barışçıl kalacak veya birbirleriyle daha sınırlı çatışmalar yaşayacaklardır çünkü sağlam para, hükümetlerin askerî operasyonları fonlama yeteneklerine gerçek sınırlandırmalar getirir. 19. yüzyıl Avrupa’sında birbiriyle savaşmak isteyen krallar, ordularını finanse edebilmek için vergi toplarlardı. Uzun vadede ancak, ordularını taarruza değil savunmaya yönelik yapılandıran krallar bu işten kârlı çıkabilirdi. Savunmacı askerî harekât, taarruzcu askerî harekâta göre daha güçlü avantajlara sahiptir çünkü müdafi kendi topraklarında, kendi insanlarına ve kendi ikmal yollarına yakın yerde savaşır. Savunmacı askerî harekâtı seçen monarklar vatandaşlarının, kendilerini işgalci düşman askerlerine karşı savunmak için vergi ödeme konusunda daha gönüllü olduklarını göreceklerdir. Ancak kendini zenginleştirmek için uzatmalı olarak yabancı ülkelerde macera arayan bir monark, büyük ihtimalle halkından kendisine karşı bir kırgınlık ve kızgınlık görebilir ve kendi topraklarını savunan ordulara karşı savaştığı için büyük maliyetlere maruz kalabilir.


Bu, 20. yüzyılın neden kaydedilen en kanlı yüzyıl olduğunu açıklamaya yardımcı olur. Birleşmiş Milletler İnsanî Gelişme Raporunda¹ son beş yüzyıldaki ölümler analiz edilmiş ve 20. yüzyılın en ölümcülü olduğu tespit edilmiştir. Büyük Avrupa ülkeleri birbiriyle altın standardı döneminde de savaşa girmiş olsalar bile, savaşlar genelde kısa sürmüştü ve profesyonel ordular savaş alanlarında savaşmıştı. 19. yüzyılda Avrupa’daki en büyük savaş, dokuz ay süren ve 20. yüzyılda ucuz paranın finanse ettiği İkinci Dünya Savaşı’nın çeteleye bir haftada kaydettiği ortalama ölüm miktarına yakın bir miktar olan 150.000 ölümle sonuçlanan 1870-1871 Fransa-Prusya Savaşı’ydı. Altın standardının savaş finansmanlarını gelen vergilerle kısıtladığı Avrupa devletleri, savaş harcamalarını önceden hazırlamak, harcamaları ordularını mümkün olan en etkin biçimde savaşa hazırlamak için kullanmak ve kesin zaferle sonuçlanacak bir girişimde bulunmak zorundaydı. Savaşın gidişatı bir tarafın aleyhine döndüğü andan itibaren, durumu kurtarmak için vergilerin artırılmasına gitmek lojistik ve ekonomik olarak kaybedilecek bir mücadele demekti -mümkün olan en az kayıpla barış koşullarını müzakere etmek daha makuldü. 19. yüzyılın en ölümcül savaşları, altın standardı kıta genelinde henüz resmî olarak kabul görmeden önce, Fransız Devrimi’nin enflasyonla yaptığı ahmak deneylerin hemen ardından meydana gelen Napolyon Savaşları idi. (Bkz. Tablo 1)²


Tablo 1: Son Beş Yüzyılda İstikrarlı Biçimde Daha Fazla İnsan Hayatına Mal Olan Çatışmaların Sebep Olduğu Ölüm Miktarları

Dönem

Çatışma Kaynaklı Ölümler

Yüzyıl Ortasında Dünya Nüfusu

Çatışma Kaynaklı Ölümlerin Dünya Nüfusuna Oranı

16. yüzyıl

1.600.000

493.300.000

%0,32

17. yüzyıl

6.100.000

579.100.000

%1,05

18. yüzyıl

7.000.000

757.400.000

%0,92

19. yüzyıl

19.400.000

1.172.900.000

%1,65

20. yüzyıl

109.700.000

2.519.500.000

%4,35


Öyle görünüyor ki tüm gelişmiş ekonomilerde çok sayıda firma savaş konusunda uzmanlaşıyor ve bu işletmelerin varlığını sürdürmesi savaşların devam etmesine dayanıyor. Bunlar, hükümet harcamalarının sırtından geçinirler ve tüm varlıkları daha büyük silah harcamaları gerektiren sürekli savaşların olmasına bağlıdır. Savunma harcamaları neredeyse gezegenin geri kalanının toplamına eşit olan Amerika Birleşik Devletleri’nde, bu endüstriler ABD hükümetini bir tür askerî maceranın içinde tutma konusunda çıkar sahibidir. Bu durum, herhangi bir stratejik, kültürel, ideolojik ya da güvenlik operasyonundan daha iyi bir şekilde, ABD’nin neden sıradan bir Amerikalının yaşamıyla hiçbir ilgisi olmayan dünyanın çeşitli bölgelerinde bu kadar çok çatışmaya dâhil olduğunu açıklamaktadır. Bu şirketler ancak ucuz parayla, basını, akademiyi ve düşünce kuruluşlarını sürekli olarak daha fazla savaş tamtamları çalmaları için etkileyebilecek kadar büyüyebilmektedir.


Dipnotlar:

1. İnsanî Gelişim Raporu 2005 [New York: Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), 2005].

2. Kaynak: UNDP İnsanî Gelişim Raporu (2005).


 

Yazar: Saifedean Ammous
Dr. Saifedean Ammous, 2003’te Beyrut Amerikan Üniversitesi’nden makine mühendisi olarak mezun olmasının ardından iktisat eğitimi alarak Lübnan Amerikan Üniversitesi’nde ekonomi profesörü ve Columbia üniversitesinde Kapitalizm ve Toplum Merkezi üyesi olmuştur. Columbia Üniversitesi’nde “sürdürülebilir kalkınma” üzerine doktora yapmıştır. Ammous, onlarca dile çevrilen Mart-2018 yayın tarihli The Bitcoin Standard ve Kasım-2021 yayın tarihli The Fiat Standard adlı ufuk açıcı kitapların yazarıdır. Aynı zamanda Avusturya İktisat Ekolü’nden esinle ekonominin ilkeleri üzerine derinlikli bir çalışması da pek yakında basılacaktır. Şu sıralar ekonomi dersleri vermekte ve Saifedean.com adlı web sitesi üzerinden çok kapsamlı bir podcast yayınlamaktadır. Twitter, YouTube, Instagram ve Facebook üzerinden irtibata geçebilirsiniz.

Çevirmen: Evgin Serbest

Editör: Fırat Kaan Aşkın

Bu yazı, her Salı, Perşembe ve Cumartesi akşamları bölüm bölüm paylaşacağımız Bitcoin Standardı adlı eserin Liberus Kitap/Liber Plus Yayınları tarafından yapılan basımından alıntıdır. Kitabın fiziksel kopyasını satın almanızı önem ve ısrarla tavsiye ederiz.
62 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2 Post
bottom of page