23/03/2018 - Saifedean Ammous

⏪ Önceki Bölüm - Sonraki Bölüm ⏩
“Hükümetlerin... popüler olmayan bir vergi ile oldukça popüler bir harcama arasında seçenekleri varsa her zaman -enflasyona doğru- kaçış yolları vardır. Bu, altın standardından uzaklaşma problemini açıklamaktadır.”
Ludwig von Mises¹
Sağlam bir para sistemi, hükümetin mali olarak sorumlu olması gerektiği fikrini pompalayan 20. yüzyıl haber döngüsünde yetişmiş nesiller için, hayal bile edemeyecekleri bir şekilde işlemek zorundaydı. Hükümet borçlarını ödemek için para arzını şişirme yeteneğine sahip bir merkez bankası olmaksızın, bütçeleri her sağlıklı normal varlık gibi hükümet; iktisadî milliyetçiliğin ilga etmeye ve eğitim sisteminin gizlemeye çalıştığı mali sorumluluğun normal kurallarına uymak zorunda kalacaktı.
20. yüzyılın kadiri mutlak hükümetlerinin propagandasında yetişip hâlâ hayatta olanlarımız için, bireysel özgürlüğün ve sorumluluğun hükümet otoritesinin önüne geçtiği bir dünyayı hayal etmek çoğu zaman zordur. Yine de dünyanın en büyük insanî ilerlemesi ve özgürlüğü dönemlerinde devletin durumu böyleydi: Hükümet bireylere kendi kararlarını vererek sonuçlarına katlanabilecekleri -ya da sefasını sürebilecekleri- büyük bir özgürlük verirken ulusal sınırların, özel mülkün ve bireysel özgürlüğün korunmasıyla sınırlanmıştı. Gerekli olduğunda sonuçlarını düşünmeye başlamadan önce, en başında para arzının hükümet tarafından yönetilmesinin gerekip gerekmediği sorusunu eleştirel bir biçimde inceleyerek başlıyoruz.
Dipnotlar:
1. Bettina Bien Greaves, Ludwig von Mises: on Money and Inflation: A Synthesis of Several Lectures, s. 32.