
24 Ocak kararları, 43. Türkiye Hükümeti tarafından 24 Ocak 1980 tarihinde ekonomik ve yapısal reformları içeren bir programdır. Türkiye Ekonomisinin 1970’li yılların sonlarında yaşadığı ekonomik bunalımın toplumsal ve siyasal boyutlarda ağırlaşmasıyla, Süleyman Demirel, Turgut Özal’a yeni bir ekonomik istikrar paketi hazırlamasını istemiş ve bu program hazırlandıktan sonra neoliberal politikalar uygulanmaya başlamıştır.
24 Ocak kararlarının temel amaçları kısa vadede ödemeler dengesini iyileştirerek ve enflasyonu düşürerek istikrar sağlamak, uzun vadede ise piyasaya daha fazla ağrılık veren ve dışa dönük, özelliklede ihracata yönelen bir ekonomi yaratmaktı. Bu önlemler ağırlıklı olarak iç ve dış piyasaların, döviz piyasalarının, dış ticaretin serbestleştirilmesi, karaborsacılığın önüne geçilmesini ve devletin ekonomideki etkinliğini sınırlandırmasını içermekteydi.
1930’lardan beri izlenen müdahaleci bir model yerine, daha fazla serbest piyasaya dayanan ve dışa açık bir ekonomi hedefleniyordu. Yapılan büyük bir devalüasyonla Türk lirasının dolar karşısındaki değeri düşürüldü. İlerleyen zamanlarda da değer kaybetmeye devam etti. Bunun yanı sıra ihracatı teşvik etmek amacıyla kur, vergi ve diğer destekler sağlandı, ticarette ise önemli serbestleşmeler devreye giriyordu.
Kamu finansmanının gelirini arttırmak amacıyla KİT ürünlerine yüksek oranlarda zam yapılıyordu. Kamu sübvansiyonları ve destekleri kaldırılıyor, faizlerde ise daha serbest bir rejime geçiliyor, yabancı sermaye girişimini özendirmek amacıyla da ek kaynaklar yaratılıyordu. Uluslararası piyasalarda rekabet gücünü arttırmak amacıyla, ücretlerin ve üreticilerin gelirlerinin düşürülmesi de yeni programın bir hedefiydi.
Ancak bu yöndeki girişimler işçi örgütleri tarafından tepkiyle karşılandı. Bu tepkiler ilerleyen aylarda çok fazla tırmandı ve devlet bunu zor kullanarak bastırdı. Yeni program IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşların işbirliğinden yararlandı. Türkiye’nin uluslararası ilişkilerdeki ve NATO içindeki yerini güçlendirmesi amaçlanmaktaydı. 24 Ocak paketinin; IMF tarafından önerilen ekonomi politikalarının çoğunluğunu fazlasıyla benimsemiş olması sebebiyle Türkiye’ye sağlanan desteği güçlendirmekteydi.
Üretimde çeşitliliği arttırmak amacıyla(!) kamu tarafından kuruluşlar kuruldu. Bunun en büyük amacı üretimde ithal ikameciliğini bitirmekti ve 1975 yılında sonu SAN’ la biten kuruluşlar kuruldu. Bu kuruluşların sermayeleri kamuya aitti. TÜMOSAN, TAKSAN, TEMSAN bunlardan birkaçıdır. SAN’ lı kuruluşlarla elektronik, makine, motor, teçhizat ve demir-çelik üretimini amaçlamaktaydı. Ancak bu kuruluşlar başarısız olmuştur. Bunun nedenleri; Yeterli ön çalışma ve hazırlık yapılmadan kurulması, altyapı sorunları, finansman sorunları ve zaten mevcut KİT’lerin açık vermesi yüzünden bir sermaye desteği sağlanamamıştır.
Bu yıllarda da kamu iktisadi kuruluşların durumu da bir hayli kötüye gidiyordu. 24 Ocak paketinin temel hedeflerinden bir tanesi de KİT’lerin özelleştirilmesiydi. Hükümet bu kararı alırken birçok cepheden tepki aldı. Siyasetçilerin önemli bir bölümü de bu firmalar üzerindeki etkisinden vazgeçmek istemiyordu. Bu şirketlerin durumları düzeldikten sonra satılmalarına karar verildi.
Yazar - Zeki Ünlü
Bu yazı Mises Enstitüsünün ilkelerini temsil etmeyebilir.